Yeni Akit'in "Sapkın" Haberine Dava

LGBT’leri “sapkın” olarak niteleyen, LGBT derneklerini hedef gösteren ve ayrımcı haberler yapan Yeni Akit gazetesi, "halkın bir kesimini aşağılama" suçundan yargılanacak.

Kaos GL Derneği’nin “LGBT Öğrencileri Aile ve Okul Kıskacına Karşı Nasıl Korumalı!” broşürü, Yeni Akit’te 23 Ekim 2012 tarihinde “Büyük tehlike, sapkınlar okullara sızıyor” başlığıyla haberleştirilmiş, KaosGL gazete hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ankara Basın Savcılığı suç duyurusuna yetkisizlik vererek dosyayı İstanbul’a yönlendirirken, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı “gazetecinin doğruluğu kanıtlayamadığı sürece eleştirel değer yargılarını ifade etmesinin engellenmesinin kabul edilemez olacağı” gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişti.

KaosGL’nin itirazı üzerine, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi “Şikayet konusu haberde cinsiyet ayrımı yapıldığı, bir cinsel tercih ve buna bağlı taleplerin ‘sapkınlık’ olarak değerlendirildiği ve hakaret edildiği anlaşıldığından itirazın kabulüne” karar verdi.

Şimdi savcılık, TCK 216. maddeden (halkın bir kesimini aşağılama) Yeni Akit’e kamu davası açacak.

bianet’e konuşan KaosGL avukatı Oya Aydın, “Bu kadar açık bir hakareti cezalandırmamak, şiddet uygulayan grubu yüreklendirmek demek” derken, KaosGL’den Murat Köylü “Kamu davası açılması Yeni Akit’ten önce yargıçlara, savcılara, kolluk kuvvetlerine, siyasilere bir mesaj versin, biz bundan da mutlu oluruz” diye konuştu.

“Ne yapsak Yeni Akit’te haber oluyor”

KaosGL’den Murat Köylü, mahkemelerin ayrımcı haberleri düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirdiğine dikkat çekerken, “İnsanlar istediklerini düşünsün ama bunu nerede, nasıl ifade ettiğin önemli” diye konuştu:

“Biz artık ne yapsak Yeni Akit’te çıkıyor.  Yeni Akit gibi aşırı ırkçı gazetelerin bu tutumları sadece LGBT’lere yönelik de değil, Alevilerle, Kürtlerle ve diğer gruplarla ilgili olarak da benzer haberler yapıyorlar.

“Onların varoluşu bu tutumun üzerinden şekilleniyor, başkalarına duydukları nefret üzerinden kendilerini varediyorlar. Bunun sadece politik değil, sosyal psikolojik nedenleri de var.

“Davadan bir ceza çıkarsa Yeni Akit için caydırıcı olmayabilir ama topluma vereceği mesaj bağlamında çok önemli. Yargı artık diyor ki ‘Sen cinsel yönelim temelli aşağılamada bulunduğunda bir insan hakkı ihlali yapıyorsun’. Yani cinsel yönelimi topluma bir hak kategorisi olarak tanıtıyor. Karar bu meselenin kamu düzenini ilgilendirdiğini hatırlatırken, kamu gücünün burada araya girmesi, kendi meselesi olarak ele alması gerektiğini söylüyor.

“Kamu davası, Yeni Akit’ten önce yargıçlara, savcılara, kolluk kuvvetlerine, siyasilere bir mesaj versin, biz bundan da mutlu oluruz.”

“Takipsizliği kadın savcının vermesi üzücü”

Avukat Oya Aydın da savcının takipsizlik gerekçesini eleştirirken, şimdiye kadar Yeni Akit’e yönelik çok sayıda suç duyurusunda bulunduklarını, ceza yargılamasına yönelik bu şikayetin kabulünün çok önemli olduğuna dikkat çekti:

“Savcının takipsizlik gerekçesi gerçekten çok kötü, AİHS 10. maddesi çerçevesinde AİHM kararlarına dayanmış ancak dayandığı Daldan kararı bu konudan tamamen farklı ve yerinde bir karardır. Ama savcı burada bir grubun varoluşuna yönelik çok açık bir hakareti, basın özgürlüğü olarak değerlendirmiş. Hukukçu olmayan biri bile böyle bir değerlendirme yapmaz. Bunun bir kadın savcı olması ayrı bir üzüntü nedeni.

“Bir kişinin eşcinsel olması, kadın olması, Kürt olması gibi varoluşuyla ilgili bir duruma ilişkin ‘sapkın’ demek, açıktan hakaret etmek, yorum gerektirmeyecek şekilde hukuka aykırıdır. Özellikle yaygın bir biçimde uygulanan toplumsal şiddetin hedef aldığı bir gruba yönelik bu kadar açık bir hakareti cezalandırmamak, şiddet uygulayan grubu yüreklendirmek demek. Dolayısıyla 4. Ağır Ceza’nın kararı son derece olumlu. Bunu Türkiye’de maalesef her hakim ve savcı yapmıyor.

“Yaklaşık 10 senedir çok sayıda suç duyurusunda bulunduk ve ceza yargılaması açısından kabul edilen ilk dosya. AİHM’de de aralarında Yeni Akit’in de olduğu, devam eden beş dosyamız var. Bu karardan sonra hem bu tarz cümleleri kaleme alan gazeteler hem de önlerine benzer dosyalar giden savcılar bir kere daha düşünür diye umut ediyorum.” (ÇT)