Vedat Kurşun'a Ceza "Siyasi", "Absürt", "Ölçüsüz", "OHAL"vari.....

Azadiya Welat gazetesi eski sorumlu müdürü Vedat Kurşun'a verilen 166 yıl 6 aylık hapis cezasına uluslar arası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Basın Enstitüsü Derneği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan (TGS) tepki gösterdi.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, "PKK örgütüne üye olduğu" ve "örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla Vedat Kurşun'u 13 Mayıs'ta aldığı bir kararla, toplam 166 yıl 6 ay hapse mahkum etmişti.

Mahkeme, Kurşun'u "örgüt üyesi olmak"tan üst sınırdan 12 yıl 8 ay hapse, 103 kez de "örgüt propagandası yapmak"tan Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7/2 maddesi uyarınca cezalandırmıştı.

Gazeteden yapılan açıklamada, Kurşun'a verilen ceza "hukuk dışı" ve "siyasi" olarak nitelendirildi; hak kuruluşları karara tepki göstermeye çağrıldı.

RSF: Siyasi olduğu kadar absürt karar

Kurşun'a verilen cezayı "baş döndürücü" bulduğunu açıklayan Paris merkezli RSF, "Bu ceza siyasi olduğu kadar absürttür de. Örgütümüz, gazeteciye destek veren meslektaşlarına desteğini sunuyor. Türkiye yargısının bu kararı açıkça Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır" şeklinde açıklama yaptı.

IPI: Ölçüsüz cezanın en açık örneği

Basın Enstitüsü Derneği - IPI Ulusal Komite, bir yazı işleri müdürü hakkındaki bu kararı "ölçüsüz cezanın en açık örneği" olarak değerlendirdi.

Komite, ifade özgürlüğünü kısıtlayan tüm yasa maddelerinin ayıklanması için "ivedi olarak" harekete geçilmesini istedi.

ÇGD: OHAL dönemine geri mi döndük?

ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay da, basın, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunan kısaca çağdaş, demokrat olduğunu söyleyen hiçbir kişi ve kuruluşun bu cezayı savunamayacağını bildirdi.

"Türkiye'de gazetecilere, yayın organlarına yönelik baskılar, yayın durdurmalar, tutuklamalar ciddi boyutlara vardı. Vedat Kurşun'a verilen ceza da bunu en tepe noktasına vardırdı."

"Bu ve benzer cezalar OHAL dönemlerini yeniden geri geldiği düşüncesini akla getiriyor. Verilen kararlarda AHİM içtihatları, hiçbir şekilde dikkate alınmıyor" dedi; Ceza Yasası'nın (TCK) 301 ve 288. maddelerinin ve Terörle Mücadele Kanunu'nun acilen gözden geçirilmesini talep etti.

TGS: Türkiye bu utançla daha fazla gidemez

TGS Başkanı Ercan İpekçi de, söz konusu yasaların gazetecilerin görevlerini yapmalarını engellediğini vurgulayarak, "Kanunlar acil olarak değişmeli. Bu kanunlar durduğu müddetçe cezaevine giren gazeteci sayısı artacak. Türkiye bu utançla daha fazla gidemez" diye konuştu. (EÖ)