Tuzla'da İşçileri Öldüren Filika Testi İçin Beş Tutuklama

Gemi filikasını kum torbası yerine işçilerle test edildiği ve üç işçinin öldüğü Gisan tersanesinin yöneticileri ve kontrolör firmadan iki kişi tutuklanarak Maltepe Cezaevi'ne konuldu.

İstanbul

Tuzla'daki Gisan tersanesinin genel müdürü Metin A., genel müdür yardımcısı Ender K., teknik müdür Burhan B., kontrolör firma Bureau Veritas görevlilerinden Hayati A. ve İskender A., filika testinde üç işçinin ölmesiyle ilgili tutuklandı.

Nöbetçi mahkemede ifadesi alınan beş kişi, "görevi ihmal ve ölüme sebebiyet vermek" suçlamasıyla tutuklanmalarının ardından Maltepe Cezaevi'ne kondular.

11 Ağustos'ta kum torbası yerine işçilerin kullanıldığı filika testinde, Emrah Varol, Ramazan Aygün ve Ramazan Çetinkaya ölmüş, 13 işçi de yaralanmıştı.

Olaydan sonra açıklama yapan Liman Tersane Gemi Yapım ve Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş) bu tür testlerde ağırlık olarak insan değil, kum torbası kullanılması gerektiğini bildirmişti.

Gisan tersanesinin kurucusu 88 yaşındaki Mehmet Oyar, daha sonra Anadolu Ajansı'na verdiği demeçte "Kum torbası falan bilmiyorum, denemede kum torbası olmaz; filikayı denemesek 19 yolcu ölürdü" demişti.

bianet'in görüştüğü, filikada bulunan stajyer Onur Daryol da filikaya binmeden önce "Risk var mı" diye sorduğunu, "Hayır malzeme sağlam, güvenlik tam" diye yanıt aldığını söylemişti.

Daryol filikanın içinde yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

"Hepimiz teker teker bindik. Emniyet kemerlerimiz çok sağlam ve kalındı. Serbest düşüş adı verilen bu işlem gereği öyle de olmak zorunda. Hepimiz kemerlerimizi taktık. Üzerimizde delici alet olup olmadığı sordular. Olan işçiler teslim ettiler. Dışarıdan filika kolunu inidirecek işçiyle irtibat için telsizle komut verdiler. Dışarıdan 'hazır mısınız?' diye sordular. Kolu indirecek işçi 'Hazırız' dedikten sonra bize dönüp şaka mahiyetinde 'gazamız mübarek olsun arkadaşlar ' dedi. Ölenlerden birisi de oydu. Kolu indirdi. Birdenbire oldu. Aniden düştük. İçerisi karanlık oldu. İçeri su girdi. Bir ara su çene hizama kadar ulaştı. Nefes almakta zorlanıyordum. Kemerlerimizi çözmek de zordu. İçeride yüzme bilmeyen işçiler vardı. Biraz sonra 'vira' sesini duyduk. Yukarı çıktık. Kapak açıldı. Ben ikinci olarak çıktım. Biraz nefeslenip içeridekileri çıkarmaya çalıştık." (TK)