Sinpaş davasında bilirkişi raporu: Mevzuata uygun değil

Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.Ş.’nin yürüttüğü, "Marmaris Kızılbük Resort Otel ve Devremülk" projesine verilen yapı ruhsatlarına karşı açılan davada bilirkişi raporu açıklandı.

Marmaris Kent Konseyi'nin bugün duyurduğu bilirkişi raporunda, ruhsatların imar mevzuatına uygun olmadığı belirtildi.

Sinpaş GYO’nun inşaatı mühürlendi

14 Haziran 2024

Rapor

Muğla 3. İdare Mahkemesi'ne sunulan bilirkişi raporunda şöyle dendi:

"Dava konusu olan 2005 yılı onanlı 1/1000 Ölçekli İlave-Revizyon Uygulama İmar Planında 1990 yılı 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve 1992 yılı Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte yer alan hükümlere uygunluk gösterir şekilde sahil şeridinin düzenlenmemiş olduğunu değerlendirildi. İmar Durumu Belgesinin; açıklama bölümünde yer alan bilgilere istinaden kullanım, emsal, çekme mesafeleri, kat ve yükseklik koşuları itibariyle yürürlükteki imar planına oturun imar hattının parselin güneydoğu kesiminde örtüşmemesine bu alanda parsele ilişkin bir terk olmasına karşın bu duruma açıklık getirmemiş olması, plan uygulama hükümlerinde de yer almasına karşın Kıyı Kanunu ve Yönetmeliğine herhangi bir atfın yapılmamış olması, imar planında turizm ve konut şeklinde ayrı ve farklı kullanımların farklı gösterimlerle yer almasına rağmen belgenin çizili bölümünde tek bir kullanım varmış gibi gösterilmiş olması nedeniyle imar ve kıyı mevzuatına uygun şekilde hazırlanmadığı görüldü."

Danıştay, Sinpaş’ın ÇED davasında kararını açıkladı

11 Haziran 2024

Marmaris Kent Konseyi’nden açıklama

Konuyla ilgili açıklama yapan Marmaris Kent Konseyi ise kararın "kamusal fayda" açısından önemine dikkat çekerek şöyle dedi:

"Vermiş olduğumuz mücadele halkın ve sivil toplum örgütlerinin yerel yönetimlere demokratik katılımının önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu mücadele ile halkın yaşadığı kente sahip çıkması; kente dair hazırlanan her projeden, plandan, karardan bilgisi olması ve söz hakkı kullanmasının yaratacağı kamusal fayda görülmüştür. Yani atanan ve seçilenlerin demokratik yollarla denetlenmesinin kamusal faydaya/toplumsal çıkara hizmet ettiği bu mücadeleyle bir kez daha ispatlanmıştır. 

“Her şeyi paraya endeksleyen rant ve kişisel çıkar uğruna hepimizin ortak değeri olan doğamızı, hatta bir kenti mahvetmeyi göze alanlara ve kanunsuzca bu fırsatı sunabilenlere, bunu düşünenlere ibret olması, yapanın yanına kar kalmaması ve adalet duygusunun köreltilmemesi için evet yıkılması lazım diyoruz. Hatta oradaki plajın da yeni belediye yönetimi tarafından halk plajı yapılarak halkın hizmetine sunulması gerektiğine inanıyoruz.” (TY)