"Sınıflar kalabalık, boş kamu binaları okula dönüştürülsün"

Fotoğraf: AA

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Koronavirüs salgını devam ederken ilkokul 2, 3, 4. sınıflar, köy okulları, 8. ve 12. sınıflar, lise hazırlık sınıfı öğrencileri ile özel gereksinimli öğrenciler bugün yüz yüze eğitime başladı.

Bu dönemde okullarda yoklama alınmayacak ve devam zorunluluğu bulunmayacak. Okul öncesi eğitim haftada beş gün, diğer sınıflar ise haftada iki gün okullara gidecek.

İlkokul 1, 2, 3 ve 4'üncü sınıf ile ortaokul 8'inci sınıflarda haftada 2 gün toplam 12 ders saati ( 2 gün, 6+6), imam hatip ortaokullarında ise haftada 2 gün toplam 14 ders saati (2 gün, 7+7 ) uygulanacak. Lise hazırlık sınıfları ve 12'nci sınıflarda ise haftada 2 gün toplam 16 ders saati (2 gün, 8+8) yapılacak.

Her gün 1500 civarında hasta sayısının açıklandığı, en az 50 kişinin salgından öldüğü bir süreçte veliler okulların açılmasına ne diyor?

Öğrenci Veli Derneği Başkanı İlknur Kaya Bahadır, okulların açılmasını bianet'e değerlendirdi. 

Yetkililerin toplumdan gelen baskı nedeniyle okulları açmak zorunda kaldığını belirten Kaya Bahadır, "6 milyon öğrenci uzaktan eğitime erişemiyordu. Gelen baskılar nedeniyle okullar açıldı ama vaka sayıları artarsa okullar tekrar kapanacak. Veliler ve öğretmen arkadaşlarımızın değerlendirmeleri ve okul idarelerinden edindikleri izlenim de bu yönde" dedi. 

Kalabalık okullarda sınıfların bölünemediğinin vurgulan Kaya Bahadır, atıl durumda olan kamu binalarının dersliğe çevrilmesi gerektiğini belirtti. 

Kaya Bahadır, 21 Eylül'den itibaren süreci yakından takip ettiklerini söyledi ve ekledi: "Uzaktan eğitim yüz yüze eğitimin yerini alamaz ve çocuklar çok fazla mağdur oldu. Basında çok gündem olunca Bakanlık üzerinde bir baskı oluştu. Bu nedenle okulları açtılar. Zaten Bakanlık velilere de tercihi size bırakıyoruz, 'ister uzaktan eğitimden takip edersiniz ister yüz yüze eğitime gönderirsiniz' dedi. 

"21 Eylül’de okulların açılmasıyla birlikte süreci takip ediyoruz. Bu üç haftalık süreçte bize ulaşan verilerde ciddi bir sorunla karşılaşmadık. 21’inden önce okulların temizliği belediyeler tarafından yapılmıştı. Birinci sınıf velilerinden zaten katkı payı okul kaydı sırasından alınmıştı. Okul başlarken velilerin eline uzunca bir liste verildi.

"Tuvalet kağıdı, peçete, temizlik malzemeleri bunların hepsini veliler temiz etti. Bugüne kadar birinci sınıflarda makro bir sorun yaşanmadı. Birinci sınıflarda yaşanan tek sorun öğrencilerin hepsinin eğitimime katılamaması oldu. Ailede kronik hastalığı olanlar, yaşlısı olanlar ve okulda alacağı eğitimi evde verebilecek veliler çocuklarını göndermedi. Ama bunların sayısı çok fazla değil.

"Taşımalı eğitimde seyreltme olmuyor"

"Bugün okulların açılmasıyla aldığımız bilgilere göre; özellikle çok kalabalık sınıfları olan, bin, iki bin öğrencisi olan okullarda sınıfların bölünmedi. Taşımalı eğitimde de sorun yaşandığını öğrendik.  Köylerdeki çocuklar sabahçı-öğlenci şeklinde eğitim görüyor. Ancak servislerle yapılan anlaşmadan kaynaklı çocukları bölemiyorlar.  

"Şu an çocukların tamamının okullara getirildiğini öğrendik, servislerle yapılan anlaşma böyleymiş, öğlen ikinci bir servis yapmıyormuş. Dolayısıyla seyreltme mümkün olmuyor.

İkincisi temizliğin sürdürülebilirliği açısından sorun yaşanıyor. Çünkü okullara yeterince temizlik görevlisi ve ek bütçe ayrılıp temizlik malzemesi yeteri kadar gönderilmedi, dolasıyla ailelerden alınan bağışlarla bu sürdürülmeye çalışılacak.

"Seyreltme uygulanacaksa derslik sayısı artmalı"

"Biz başından beri çok hızlı bir şekilde derslik sayısının artırılmasını istiyorduk. Seyreltme uygulanacaksa derslik sayısının artırılması gerekiyor. Derslik sayısı artırılmadığı sürece 50 kişilik bir sınıfı ikiye bölseniz bile 25 kişi oluyor. Bu durumda bile sözü edilen sosyal mesafenin sağlanmasına izin vermiyor.

"Şu an matematik, Türkçe gibi dersler okulda yapılacak, beden eğitimi resim gibi dersler uzaktan eğitimde yapılacak. Çocuğunu kronik rahatsızlık gibi nedenlerle okula göndermeyen veliler ana dersleri takip edememe gibi sorun olacak. Bu dersleri EBA’dan takip edecekler ama EBA’dan canlı ders değil de televizyondan takip edecekler.

"Dolayısıyla çocukların eğitimi tamamıyla velilere bırakılmış durumda. Uzaktan eğitim olanakları hala sağlanamıyor. ‘Veliler, kırk katır mı, kırk satır mı?’ tercihine bırakılmış durumda. Aileler bugün büyük oranda okula gönderdi, aileler bu ilk haftayı gözleyecekler.

"Duruma göre önümüzdeki haftalarda tutumlarını belirlerler. Tabii açıklanacak vaka sayıları da ailelerin tutumunu etkileyecek. Salgın kontrol altına alınmadığı sürece  okullar aç kapa şeklinde devam edecek gibi görünüyor.

"Çok basit yöntemlerle sorun çözülebilir"

"Ülke olarak yaklaşımımız salgının kontrol altına alınması olmalı. Kontrol altına alınan salgından sonra da her türlü güvenlik önlemi alınarak çocukların eğitimi sağlanması gerekiyor. Eğitim bireysel olarak sadece velilerin sorunu değil, bu aynı zamanda ülke sorunu bir neslin kaybı bu ülkeye çok şey kaybettirecek. Bütün dünyada herkes eğitimi konuşuyor, en iyi eğitim olanaklarını nasıl sunarız diye konuşuyor.

"Farkında değiliz ama bu durum ülkenin gelecek ekonomisine yansıyacak, sosyal hayatına yansıyacak, bu salgından kim en etkili şekilde çıkarsa, eğitimini aksatmadan çıkarsa o gelecek kuşaklarda daha fazla söz sahibi olabilecek. Bu nedenle bizi yönetenlerin anı düşünmek yerine daha büyük pencereden bakarak daha büyük düşünmesi gerekiyor.

"Bir yığın boş duran kamu binası var. Bazı işler birkaç kurum birleştirilerek yürütülebilir. Boşaltsınlar birkaç kamu binasını derslik yapsınlar. Bunu yapmak çok kolay, çok basit dokunuşlarla sorun çözülebilir ama bu bir tercih meselesi. Mevcut iktidarın tercihlerinde bizim çocuklarımız yok ne yazık ki, öyle görüyoruz." (RT)