Prodi: Yanıtımız Koşullu Evet
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen ise, müzakerelerin açık uçlu bir süreç olduğunu hatırlattı.
Prodi, genişlemeden sorumlu üye Günter Verheugen ile birlikte Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye raporu hakkında bilgi verirken, Komisyon'un Türkiye'ye yanıtının "koşullu evet" olduğunu, ancak daha atılacak çok adımın olduğunu söyledi.
Prodi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bu kararlar yakından denetlenecektir. Genel olarak olumlu bir havanın olduğunu görüyoruz. Türkiye AB'nin tam üyesi olacaksa, yapısal düzenlemeler konusunda kesinlikle sonuç almalıdır. Reformlara son yıllarda hız verildiğini ve bunun Türk toplumuna hız verdiğini görüyoruz. Anayasa da dahil olmak üzere pek çok hukuki alanda olumlu adımlar attığını, Türkiye'nin yükümlülükleri karşıladığını söyleyebiliriz. Örnek olarak ölüm cezasının kaldırılması yanında Leyla Zana'nın serbest bırakılması söylenebilir."
Prodi, reformlar sayesinde çok fazla mesafe alındığını ifade ederken, bunun Kopenhag Kriterleri'nin onaylanmasında belirleyici olduğunu vurguladı.
Sivil toplum örgütlerinin Türkiye'de daha etkin olmasının Türkiye'yi daha demokratik bir platforma çıkaracağını belirten Prodi, "Reformların tam anlamıyla uygulanması, reformların hayatın bir parçası olması gerekiyor. Temel nokta, demokrasi ve insan hakları yolunda bir sapma olursa, AB standartlarının sağlanmasında sorun yaşanırsa, müzakerelerde sorun yaşanabilir" şeklinde konuştu.
Verheugen: Nihai karar Konsey'in
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, müzakerelerin askıya alınıp alınmamasıyla ilgili belirlenmiş net kriterler bulunduğuna değinerek; "Bu projenin başarıya ulaşmasına ihtiyacımız var. Temel karar Avrupa Konseyi tarafından verilecek" dedi.
Verheugen, sivil toplumun sürece tam anlamıyla dahil olması gerektiğine değinirken, "AB Komisyonu olarak Türkiye'nin çok karmaşık ve büyük bir ülke olduğunu biliyoruz. Bazı kalıcı, koruyucu maddelere ihtiyaç duyulabilir" dedi. Verheugen, müzakerelerin açık uçlu bir süreç olduğunu hatırlatırken; "Eğer yüzde 100 uygulama talep etseydik, daha önce üye olan ülkelerin hiçbiri üye olamazdı" dedi.(BB)
