Polis Hakkında Altı Yıla Varan Hapis İstemi

Dört yıl önce Beyoğlu Karakolu'nda polis tabancasından çıkan kurşunla ölen Festus Okey davasının 15. duruşmasında, polis Cengiz Yıldız hakkında "taksirle insan öldürme" suçundan altı yıla varan hapis cezası istendi.

Ağustos 2007'de öldürülen Nijeryalı göçmen Festus Okey'in davası Okey'in kimlik belgeleri gelmediği için dört yıldır erteleniyordu.

Çağlayan Adliyesi İstanbul 21. Ağız Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı Mehmet Nuri Gür, tutuksuz yargılanan  polis Cengiz Yıldız hakkında "taksirle insan öldürme" suçundan üç ila altı yıl arasında hapis cezası istedi.

Festus Okey'in kardeşinin müdahillik başvurusu kardeşi olup olmadığı belli olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Duruşma 13 Aralık'a ertelendi.

Okey'in resmi vekilleri olacak

Göçmen Dayanışma Ağı, duruşma öncesinde yaptığı açıklamada, mahkemenin yıllarca sadece Festus'un kimlik bilgilerini beklediğini, ne Festus'un öldürüldüğü karakoldaki kamera kayıtlarının silinmiş olması, ne de davanın gidişatını ilgilendiren delillerin yok olmasını konuşmadığını söyledi.

"Avukatlar mahkeme heyetine Festus Okey'in ailesi tarafından verilen vekaletnameleri sunacaklar. Savcının ilk mütalaasını vereceği bu celsede nihayet, göçmenlere yönelik ayrımcı ve yok sayma politikasının bir tezahürü olarak mahkemenin sergilediği tavra karşı duruşma salonunda Festus Okey'in ve ailesinin mahkeme heyeti tarafından reddedilemeyecek resmi vekilleri de olacak."

Açıklamada, göçmenlere karşı sürdürülen ürkütücü ayrımcılığa sessiz kalmanın mümkün olmadığı için davanın takipçisi oldukları belirtildi ve bir an önce Festus Okey'in ölümüne sebebiyet veren durumun soruşturulması, suçluların tespit edilmesi ve cezalandırılması talep edildi.

Davaya müdahillik reddedilmişti

Davayı 4 Kasım 2010'dan beri takip eden Göçmen Dayanışma Ağı'nın davaya müdahillik talebi reddildi ve haklarında hakaret ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlamasıyla soruşturma başladı.

Davaya, bireysel olarak 100 kişi ve İstanbul ve Ankara baroları, Çağdaş Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Yeryüzüne Özgürlük Derneği ve Mülteci-Der de davaya müdahil olmak istedi; onların da talepleri reddedildi. (NV)