Pakistan'da Milyonlarca Çocuk Hastalık Tehdidi Altında

Pakistan'daki sel felaketinin ardından milyonlarca afetzede temiz su ihtiyacı içinde. Sağlık örgütleri ishal ve sıtma vakalarının yayılmasından korkuyorlar.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) raporuna göre, selden etkilenen bölgelerdeki yaklaşık 3.5 milyon çocuk, kirli sudan geçen hastalıkları kapma riskiyle karşı karşıya. UNICEF bölgedeki 6 milyon insana temiz su sağlamayı planlıyor.

Pakistan'ın Britanya'daki temsilcilerinden Vahid Şamsul Hasan AFP haber ajansına verdiği demeçte sellerde ölen kişi sayısının 2 bini bulduğunu belirtti. Bu sayı daha önce 1.500 olarak açıklanıyordu. BM'ye göre, 20 milyon kişi sellerden etkilenmiş durumda.

İshal ve sıtma

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) selden etkilenen bölgelerden Kiber Paktunkwa'da ishal vakalarıyla çok sık karşılaştıklarını, yaklaşık beş hastadan birinde bu vakayla karşılaştıklarını belirtti. Örgüt, aynı sorunun Balohistan, Pencap ve Sindh bölgelerinde de olduğunu dile getirdi.

WHO Pakistan temsilcisi Gudio Sabatinelli bölgedeki durumu şöyle aktarıyor: "Sellerin ardından sağlık malzemelerinin, temiz su kaynaklarının yokluğu ölümcül bir durumu ortaya çıkartıyor. Bunun üzerine yoksulluk ve gıda yokluğu da eklenince korkutucu bir resim ortaya çıkıyor."

WHO, ayrıca akut solunum yolu enfeksiyonlarının ve deri hastalıklarının da bölgede karşılaşılan diğer rahatsızlıklar olduğunu, sivrisineklerin bölgedeki durgun sularda üremesinden ötürü sıtma rahatsızlığı ile de karşılaşılabileceği bildirdi.

Dünya Bankası'ndan Pakistan'a 900 milyon dolarlı kredi

BBC'nin haberine göre Dünya Bankası Pakistan'a su baskınında oluşan hasarları karşılaması amacıyla 900 milyon dolarlık kredi açtı.

BM tarafından bölgeye aktarılması planlanan 460 milyon dolarlık yardımın sadece üçte birlik bir kısmı toplanabildi.

Yardım örgütleri, yetersiz uluslararası yardımın sebebini ülkenin imajına bağlıyorlar. Yardımın ülkedeki "aşırılıkçı gruplar" tarafından gizlice kullanılabileceği kaygısı kişileri ülkeye bağış yapmamaya itiyor.

Yardım örgütü Care International sözcüsü Melanie Brooks, bu konuda BM'ye önemli rol düştüğünü söyledi. "Örgüt ülkeye bağışın sağlanması için insanları, yolladıkları paranın 'Taliban'ın ellerine' geçmediğine ikna etmeli. Buradaki mağdurlar anneler, çiftçiler ve çocuklar. Fakat geçmişte Pakistan'la ilgili her bilgi Taliban'a ve 'terörizm'e bağlanıyordu."

Pakistan yetkilisi Hasan, ülkenin tekrar kendine gelebilmesi için en az beş yıla ihtiyacı olduğunu, bunun ancak "10 ila 15 milyar doların üzerinde" bir masrafla gerçekleşebileceği öngörüsünde bulundu. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ABD'nin hazırladığı gibi yeni bir Marshall Planı'na ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Afetzedeler kızgın

Guardian gazetesinden Sam Jones'un haberine göre, dün (16 Ağustos) yüzlerce insan Sindh bölgesinin güneyindeki Sukkur kentindeki beş şeritlik yolu kapamaya çalıştı. Çiftçiler samanları ateşe verdi ve yoldan geçen motosikletlileri taciz etti. Evlerinden olan birçok insan ikiye bölünen yolların yanlarında kurulan çadırlarda kalıyorlar. Bu çadırlarda kalan Hasan Gül isimli bir eylemci şöyle konuşuyor: "Yanımızda hiçbir şey olmadan evlerimiz terk ettik ve şimdi burada çocuklarımızla beraber ne kıyafetimiz ne de yiyecek yemeğimiz olmadan yolun kenarında yaşıyoruz."

Pazar gecesi (15 Ağustos) ülkenin en kalabalık ve su baskınından en kötü hasar görmüş bölgesi Pencap'ta bulunan yüzlerce köylü, buldukları lastikleri ateşe verdiler ve hükümete karşı slogan attılar. Kot Addu bölgesinden bir eylemci Hafiz Şabir şöyle konuştu: "Burada açlıktan ölüyoruz. Hiç kimse bizim rahatımız için hiçbir şey yapmıyor."

İslamabad'daki BBC muhabiri Mike Wooldrige, ülkenin beşte birini etkileyen su baskınlarının yolları, köprüler ve iletişim sistemlerini hasara uğrattığını bildirdi. Birçok okul ve hastanenin zarar gördüğünü aktaran muhabir, ayrıca su baskınının buğday ürünlerine de zarar verdiğini söyledi. Toprakların, eylül ayında buğday ekimi için elverişli olup olmayacağı ise hala bir soru işareti.

Pakistan'daki su baskınları, iki hafta önce ülkenin kuzeybatısındaki dağlık bölgede başlamış ve ülkenin tarımsal bölgesini de içine alarak güneye inmişti. (AM/TK)

* Bu haberi Avi Mizrahi derledi.