Nazım Hikmet Vatandaşlığa Dönecek

Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Hikmet'in Türk vatandaşlığından çıkarılmasına ilişkin kararının ortadan kaldırılması için yeni bir Bakanlar Kurulu kararının imzaya açıldığını bildirdi.

"UNESCO tarafından 2002 yılı Nazım Hikmet yılı ilan edilmiştir. Tüm dünya edebiyat çevrelerinde Nazım Hikmet takdir gören, saygı duyulan bir isim olması sebebiyle artık gereği, anlamı kalmamış, hukuki dayanakları kalmamış bu kararın da ortadan kaldırılması gerekmekteydi. Dolayısıyla 1951'de alınmış olan bu karar, bugün Bakanlar Kurulu kararıyla ortadan kaldırılmış bulunmaktadır." 

"Hikmet'in Moskova'daki mezarının Türkiye'ye getirilmesinde 'sakınca olmadığını'" söyleyen Çiçek, bu konudaki kararı ise ailesinin vereceğini ifade etti.

Çiçek: Doğru bir iş yapmış olduğumuzu düşünüyoruz

"Eski Türk Ceza Kanunu'nun 141 ve 142. maddesine göre 25 Temmuz 1951'de Türk vatandaşlığından çıkarılmış olan Hikmet'in tekrar Türk vatandaşlığına dönmesine imkan veren bir Bakanlar Kurulu kararı bugün imzaya açılmış ve tamamlandığını" söyleyen Çiçek "Böylece uzunca bir zamandan beri Türkiye'de tartışma konusu olan bu konu da ümit ediyoruz ki gündemden düşmüş olacaktır. Doğru bir iş yapmış olduğumuzu düşünüyoruz" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise, Nazım Hikmet'in tekrar Türk vatandaşlığına dönmesine imkan veren Bakanlar Kurulu kararıyla ilgili "Hikmet'in vatandaşlıktan çıkarılması ile ilgili Bakanlar Kurulu kararının kaldırılması konusunda Bakanlık olarak bir süredir çalışma içerisinde olduklarını" belirtti.

"Anadolu'da bir köy, tepemde bir çınar"

Günay geçtiğimiz yılın ocak ayında "Hikmet'in mezarının benim dönemimde Türkiye'ye getirilip çınar ağacı altına gömülmesini istediğini" söylemişti.

Demokratik Sol Parti Milletvekili Süleyman Yağız da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yazılı olarak yanıtlaması için ocak 2008'de verdiği önergede, 15 Ocak'ta 106. doğum yıldönümü kutlanan Hikmet'in mezarının ne zaman Türkiye'ye getirileceğini sormuştu.

Nâzım Hikmet, "Vasiyet" şiirinde nereye gömülmek istediğini şöyle anlatmıştı:

"Anadolu'da bir köy
mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani..." (BÇ)

* Bu haberi hazırlarken Radikal gazetesi ve cnnturk.com İnternet sitesinden yararlandık.