Mutki'de Kayıplar İçin Kazı Yeniden Başladı

Bitlis'in Mutki İlçesi'nde jandarma karakolu bahçesinde yapılan kazılarda 12 kişiye ait kemiklerin bulunmasının ardından, görgü tanıklarının beyanları doğrultusunda kayıp yakınlarının daha önce yaptığı başvuru üzerine belirlenen ikinci noktada da kazı çalışması başlatıldı.

1990'lı yıllarda Bitlis Mutki Belediyesi'nde kepçe operatörü olarak çalışan bir kişi, öldürülen PKK'lıların toplu mezarlara gömüldüğünü söylemişti. Kimliğini gizli tutan belediye işçisi, 1992, 1996 ve 2003 yıllarında öldürülen kimselerin toplu mezarlara gömüldüğünü gördüğünü, bu toplu mezarların şimdi çöplük olarak kullanılan alan ile jandarma karakolunun bahçesinde bulunduğunu belirtmişti.

Bu açıklamaların ardından öldürülerek toplu mezarlara gömüldükleri öne sürülen Alican Kızılkaya'nın kardeşi Mehmet Nuri Kızılkaya, Mehmet Eren'in abisi Gülevi Eren ve Cevdet Çalgan'ın babası Mahmut Çalgan, Bitlis İnsan Hakları Derneği (İHD) Temsilciliğine başvurarak kayıpların bulunmasını istemişti.

Aileler, 1999'da PKK'ya katılmak üzere Mutki'ye gelen dokuz kişi ile üç PKK'lının güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü ve toplu olarak Mutki - Kavakbaşı Karayolu üzerinde bulunan çöplük alana gömüldüklerini öne sürmüştü.

Aileler İHD temsilcileri ile birlikte Mutki Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak, Mutki'deki çöplük alan, Jandarma Karakolu'nun bahçesi ve Tatvan'da bulunan bir bölgede kazı çalışmalarının yapılmasını istemişti.

Bu talebi dikkate alan Cumhuriyet Başsavcılığı, Mutki-Kavakbaşı Karayolu'nun 1. kilometresinde çöplük olarak kullanılan bölgedeki dört noktada kazı başlattı. Dört ayrı noktada sürdürülen kazı çalışmalarında 12 kişiye ait kemik parçaları bulundu.

Hükümet sözleşmeyi imzalamıyor

Birleşmiş Milletler'in (BM) zorla kaybedilmeleri yasaklayan ve ailelerinin kaybedilenle ilgili gerçeği öğrenmesine imkan veren Kayıplar Sözleşmesi 2010 sonunda yürürlüğe girdi.

Türkiye, hak savunucularının sadece 12 Eylül darbesinin ardından belirlediği bine yakın zorla kaybedilme vakasına, uluslararası ve ulusal hak örgütlerinin ısrarlı çağrılarına karşın beşinci yılına giren sözleşmeyi imzalamadı. (EÜ/EÖ)