KADIKÖY’DEKİ PATLAMA

“Mustafa Karahan’ın serbest bırakıldığından haberimiz yoktu”

Kadıköy’deki patlamanın faili olduğu düşünülen Mustafa Karahan’ın, 1998’de İsviçre’de öldürdüğü dört kişinin avukatı Kazım Güneş ile konuştuk. Güneş: “Karahan’ın tahliye edildiğinden İsviçre makamlarının ve mağdur ailelerinin haberi yoktu.”

Tuğçe Yılmaz

“Mustafa Karahan’ın serbest bırakıldığından haberimiz yoktu”

* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde 9 Ekim'de meydana gelen ve üç kişinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili tartışmalar devam ediyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, patlamanın bir örgütle bağlantılı olup olmadığı konusunda "Bir terör örgütüyle irtibat ve iltisak göremedik," dedi; fakat Hürriyet'te yer alan habere göre Mustafa Karahan, TİKKO davasından 7 yıl hapis yattıktan sonra 1989'da İsviçre'ye gitti.

Karahan, 1998'de ise İsviçre'nin başkenti Bern'de yanındaki üç kişiyle birlikte Safari Bar'a silahlı bir saldırı düzenledi.

"Safari Cinayeti" olarak da anılan olayın ardından Karahan ve saldırıyı düzenlediği üç kişi kayıplara karıştı.

İsviçre, Karahan hakkında yakalama kararı çıkardı; ancak Karahan Türkiye'ye döndü.

İsviçre makamları 2011'de Türkiye'ye başvuruda bulunarak Mustafa Karahan'ın tutuklanmasını ve iadesini istedi.

Abisinin ihbarıyla yakalanan Karahan'ın 2012'de bir kez daha iadesi istendi. Türkiye bu talebi kabul etmedi ve Karahan hakkında "örgütle bağlantılı olmak" ve "kasten adam öldürmekten" dava açtı.

Karahan'ın herhangi bir örgütle bağı olduğunu tespit edemeyen Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Temmuz 2014'te müebbet hapis cezası verdi.

"Şaşkınız"

Karahan'ın cezaevindeyken şeker hastalığı nedeniyle sağ ayağının parmakları kesildi. Bu olay pandemi şartlarına da denk gelince Karahan, 2020'de cezaevinden tahliye edildi.

Karahan'ın 1998'de, İsviçre'nin başkenti Bern'deki Safari Bar'a düzenlediği silahlı saldırıda hayatını kaybeden İsviçre vatandaşı Roland Widmer ile Türkiye vatandaşları Haydar Karaçelik, Hasan Doğan ve Garip Kırmızıkaya'nın avukatı Kasım Güneş ile konuştuk.

Karahan'ın, pandemi sürecindeki af ile serbest bırakıldığını; fakat bundan ne kendisinin ne de mağdur ailelerinin haberdar olduğunu söyleyen Güneş, Karahan'ın akli dengesinin yerinde ve yaptıklarının bilincinde olduğunu belirtti.

Karahan'ın mahkeme sürecinde de savunmasını "akli dengesinin yerinde olmadığı" üzerine kurduğunu söyleyen Güneş, Karahan'ın tahliyesinden İsviçre makamlarının haberdar olmadığını ve bunun diplomatik bir soruna yol olabileceğine dikkat çekti.

Karahan'ın geçmişte "yasa dışı sol örgütlerle" bağı olduğunu doğrulayan Güneş, Karahan'ın serbest bırakılmasını şaşkınlıkla karşıladıklarını vurguladı.

Ne olmuştu?

9 Ekim Pazar akşamı İstanbul Kadıköy Fikirtepe'de üç katlı bir binada patlama yaşandı. Patlamanın ardından da yangın çıktı. Olayda biri çocuk üç kişi hayatını kaybetti.

Valilik önce patlamanın doğalgazdan kaynaklandığını açıkladı. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi patlamanın olduğu dairede doğalgaz tesisatının olmadığını duyurdu. Daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcığığı dosyaya Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun baktığını açıkladı.

11 Ekim'de ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, patlamaya ilişkin "Bir terör örgütüyle irtibat ve iltisak göremedik." dedi. Ancak soruşturmanın sürdüğünü kaydetti.

Uluslararası soruşturma

2012 yılının Kasım ayında İstanbul'da yakalanan Murat Karahan hakkında "Birden Fazla Kişiyi Aynı Sebeple Öldürme" suçlamasıyla dava açıldı.

İddianamede, suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun olduğu ve sanığın yargılanmasının bu kanuna göre lehte olduğu belirtildi. Ayrıca kamuoyunda "Rahşan Affı" olarak da bilinen 23 Nisan 1999 yılına kadar işlenen suçlardan dolayı cezaya mahkûm edilen kişilerin cezasının 10 yıl indirilmesini öngören yasa maddesinin de uygulanması talep edildi.

2013 yılında İsviçre Adli Makamlarınca ceza takibatının devredilmesi kararlaştırılarak, İsviçre Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla soruşturma evrakı Türkiye Adalet Bakanlığı'na oradan da Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edildi ve soruşturmaya başlandı.

Soruşturma esnasında olayın "örgütsel faaliyet alanda işlenme" ihtimalini de göz önüne alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, olayın örgüt faaliyeti kapsamında işlendiğine dair bilgi ve belgeye rastlanmadığını da belirtti.

(TY)

Tuğçe Yılmaz

[email protected]

tüm yazıları

bianet muhabiri. "1 Mayıs 1977 Kayıplarını Yakınları Anlatıyor/1 Mayıs 1977 ve Cezasızlık" dosyasını hazırladı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümü mezunu. 2019 yılından beri "Küba"...