“LGBTİ ve Göçmenlere Ev Kiralanmak İstenmiyor”

Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın

Eşit Haklar için İzleme Derneği, “Türkiye’de Ayrımcılık Algısı/Türleri-Failleri-Boyutları” başlıklı raporunu yayınlandı. Araştırmacılar Seçil Doğuç ve Cem Özatalay hazırladığı rapor için 26 ilde 1064 kişiyle görüşmeler yapıldı.

Rapordan öne çıkan detaylar şöyle:

* Ayrımcılığın yaygınlığı konusunda %23,1’lik kısım ayrımcılığın Türkiye’de yaygın olduğunu düşünüyor. Ancak %30.3’lük kısmı ayrımcılığın olmadığını ya da az yaygın olduğu görüşünü savunuyor. Yüzde 46.8’lik dilimi ise kısmen yaygın olduğunu söylüyor.

* Araştırmada ayrımcılık algısının gelir düzeyi ve eğitim seviyesi üzerinden de değiştiği gözlemleniyor. Gelir düzeyi yüksek bireylerin ayrımcılık algısı beklenenden zayıf, gelir seviyesi düşük olan kişilerin ayrımcılık algısı ise beklenenden yüksek olduğu görülüyor.

Yüzde 51.97’e göre dinde ayrımcılığa maruz kalınmıyor

* Rapora göre, Türkiye’de ayrımcılığın yüksek olduğunu belirten kişilerin yüzde 38,4’ü hane içinde Türkçe dışında bir dil konuşuyor. Hane içinde Türkçe konuşan bireylerin 42.4’ü ise Türkiye’de ayrımcılığın çok fazla yaygın olmadığını söylüyor.

* Raporda, araştırmaya katılan muhafazakâr-milliyetçi erkekler, Türkiye’de kadınların başörtüsü sebebiyle ayrımcılığa uğradığını, Müslümanların da dünya çapında ayrımcılığa uğradıklarını söylüyor.

* Muhalif olan bireyler ise siyasal açıdan ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirtiyor. Ancak rapor, mevzubahis Suriyeli mülteciler, Kürtler, LGBTİ+’lar olduğunda her iki odak kesimin ayrımcılık konusunda ortak bir fikre sahip olabildiklerini gösteriyor.

Çoğunluk mültecilere ayrımcılık uygulandığını düşünüyor

* Etnik köken, din ekseninde bakıldığında ayrımcılığın uygulanıp uygulanmadığı fikri de değişiyor. Etnik köken sebebiyle ayrımcılık yapıldığını düşünen kişilerin oranı yüzde 25,28. Ancak, yüzde 49,14’lük kesim etnik kökenden ötürü ayrımcılık yapılmadığını ya da nadiren yapıldığını belirtiyor.

* Din ekseninde baktığımızda yüzde 26. 59’luk kısım din konusunda bireylerin çoğunlukla ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor. Din konusunda bazen ayrımcılığa maruz kalındığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 21,43. Yüzde 51,97’lik dilim ise din konusunda ayrımcılığa maruz kalındığını düşünmüyor.

Kadınlara ayrımcılık uygulanmıyor görüşü hakim

* Konu mültecilere gelindiğinde ise oranlar yakın çıkıyor. Mülteci ve göçmenlere sıklıkla ayrımcılık uygulandığını söyleyenlerin oranı yüzde 36.28 iken, ayrımcılığın bazen uygulandığını söyleyenlerin oranı yüzde 26,20. Mültecilere ayrımcılık uygulanmadığını söyleyen kişilerin oranı ise 35.52.

* Yapılan araştırmada kadına ayrımcılık uygulanmadığını söyleyenlerin oranı ise bir hayli fazla. Araştırmada danışılan kişilerin yüzde 41.64’sı kadına hiçbir zaman ayrımcılık uygulanmadığını söylüyor. Yüzde 10.15’lik kısım ise nadiren ayrımcılık uygulandığını belirtiyor.

LGBT ve göçmenlere ev kiralanmak istenmiyor

* Aynı sonuç LGBTİ+ bireylerde de karşımıza çıkıyor. Katılımcıların yüzde 45.86’sı LGBTİ+ bireylere ayrımcılığın uygulanmadığını ya da nadiren uygulandığını söylüyor. Yüzde 36.28’i LGBTİ+ bireylerin ayrımcılığa sıklıkla maruz kaldığını dile getirirken yüzde 17.86’lık kesim bazen ayrımcılığa uğradıklarını söylüyor.

* Odak grup toplantılarında “evinizi/eviniz olsa kime kiralamazsınız?” sorusuna verilen yanıtlarda da mülteciler / göçmenler ve LGBTİ  aynı oranda öne çıkmaktadır. Gerekçe olarak da “eve zarar verirler”, “mahalleye giren çıkan belli olmaz”, “ahlaksızlık alış başını yürür” gibi cümleler kullanılıldı. 

TIKLAYIN - Raporun tamamını okuyun 

(EA/EMK)