Kınalıadada AKP ve CHP Çekişmesi

Seçimlerin yaza denk gelmesi nedeniyle gözde sayfiye mekânlarından Kınalıada da seçim çalışmalarına sahne oluyor. Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Kınalıada'ya adım attığınızda Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) seçim masalarıyla karşılaşıyorsunuz.

Parti bayraklarının sıralandığı iskele meydanında masa başında bekleyen partili aktivistler, bikinileri ve mayolarıyla denizden, güneşten nasibini almaya çalışan tatilcilere partilerinin vaatlerini anlatma telaşında.

Deniz Baykal'a eleştiri okları

İlk etapta meydanın sağ tarafında yer alan CHP'nin masasını ziyaret ediyorum.

Bir yandan "Mekân seçimi tesadüf müdür, değil midir?" diye kendime sorarken, öte yandan CHP'nin her fırsatta ne denli sağ bir parti olduğunu ispatlama çabasında olduğunu da düşünmeden edemiyorum.

Bunu zaten son günlerde ortaya çıkan CHP=MHP söylemiyle görmüş olduk. CHP'li milletvekili aday adayı Yavuz Akgün de, Cumhuriyet gazetesine verdiği ilanla CHP=MHP formülünü halka yansıtmış oldu. Adlarının Duygu ve Pınar olduğunu öğrendiğim adalı iki genç, yaklaşık 10 gündür sabah 10'dan akşam 19.00'a kadar stantta görev yaptıklarını belirttiler.

"Halkı CHP hakkında bilgilendirdiklerini" söyleyen Duygu, masalarına en yoğun ilgiyi hafta sonları İstanbul'dan gelen ve adalı olmayan halkın gösterdiğini ifade etti.

Ada halkının partilerine fazla ilgi göstermediğinden yakınan Pınar, "Kimileri gelip CHP ve özellikle Deniz Baykal'ı sert bir şekilde eleştiriyor, kimileri ise Atatürk'ün partisi olduğu için CHP'ye sıcak bakıyor" dedi. Ada halkının ve özellikle azınlıkların AKP'ye daha sıcak bakmalarının sebebini anlayamadığını söyleyen Pınar, "Bunu onlara sormak istiyorum, tehlikenin farkında değiller" diyor.

"AKP her kesimin partisi"

Daha sonra ise meydanın sol tarafında kalan "Aknokta"ya geçiyorum. Masa başındaki Ömer bir haftadır AKP için aktif bir şekilde çalıştığını söylüyor.

Adada yaşayan Ermeni ve Süryani vatandaşların vakıflar yasasına olumlu yaklaşımı ve milliyetçi söylemlerden uzak kalışından dolayı AKP'ye daha pozitif baktıklarının altını çiziyor.

Halktan gelen talepleri not ettiklerini ve bunu AKP merkezlerine de ilettiklerini belirten Ömer, "Adada daha çok yerel taleplerle karşılaşmaktayız, deniz otobüsleri seferlerinin iyileştirilmesi ve temizlik gibi... Öte yandan vergi indirimi, maaşların ve özellikle de emekli maaşlarının artırılması gibi genel talepler de gelmiyor değil" diyor.

AKP'nin büyük bir değişime uğradığının, sanıldığı gibi dinci bir parti olmadığının, her kesimden halka hitap ettiğinin altını çizen Ömer, bağımsız adaylar konusunda "Türkiye demokratik bir ülke ise bağımsız adaylar da tabii ki olmalıdır, demokrasi bunu gerektirir. Mecliste farklı seslerin ortaya çıkması iyi olur" yorumunda bulunuyor.(NK/EÜ)