"Kakao şirketleri, tedarik zincirindeki çocuk işçiliğini bilmesi gerekirdi"

Fotoğraf: Canva

Nestle, Mars ve Hershey yeni mahkeme kayıtlarında "ucuz kakao elde etmek için çocuk işçi kullanmakla" suçlandı.

Indepentent'ta yer alan haberde mahkeme belgelerinde, yedi büyük kakao şirketi, tedarik zincirlerinde iddia edilen çocuk işçiliğini "bilmesi gerekirdi" şeklinde kayıt edildi.

Dünyanın en büyük yedi kakao şirketi, yeni yasal belgelerde "ucuz kakaodan yararlanmaya devam edebilmek" için çocuk işçi kullanmakla suçlandı.

TIKLAYIN - Şirketler Çocuk İşçiliğini Önleyebilir Mi?

Dava, çocukken Fildişi Sahili'nde kakao tarlalarında insan kaçakçıları tarafından çalıştırıldığını iddia eden sekiz Malili vatandaş tarafından açıldı.

Fildişi küresel kakao arzının yüzde 40'ını üretiyor

Sanık firmalar; Nestle, Cargill, Hershey, Olam, Mars, Mondelez ve Barry Callebaut. Washington DC'deki yeni davada bu markaların "zorla çocuk işçi çalıştırarak, hasat edilen ucuz kakaodan yararlanmaya devam etmelerine izin vermek için bir girişim" oluşturdukları iddia ediliyor.

Kakao endüstrisi, küçük çocukların kakao çekirdeklerini hasat eden çiftliklerde çalıştırıldığına dair iddialarla karşı karşıya. Chicago Üniversitesi tarafından 2020 yılında yapılan bir araştırma, günümüzde 1,56 milyon çocuğun kakao hasat ettiğini ve ana üretim ülkelerinin Fildişi Sahili ve Gana olduğunu ortaya koydu.

Fildişi Sahili, küresel kakao arzının yaklaşık yüzde 40'ını üretmekten sorumlu.

Büyük kakao şirketlerinin tümü, tedarik zincirlerinde çocuk işçiliği sorununu çözme sözü verdi. Öte yandan sekiz davacının maruz kaldığı iddia edilen suistimalle bağlantı kurmak için yeterli kanıt olmadığını iddia ediyorlar.

Ancak avukatlar, şirketlerin sorunu çözmeye çalışıyormuş gibi görünmek için bir araya geldiklerini ancak bunun yerine zorla çocuk işçi çalıştırmadan kâr etmeye devam ettiklerini savunuyorlar.

"Davacılar Mali'den kaçırıldı"

Kakao şirketlerine karşı hukuk davası açan Uluslararası Haklar Savunucuları'ndan Terence Collingsworth, The Independent'a şunları söyledi: "Bu şirketler iki cephede bir savaş yürütüyor. Halka, kakao çiftçileriyle çalışıyoruz, onlara eğitim ve para veriyoruz, bunu kontrol altına aldık diye anlatıyorlar.

"Sonra mahkemede ayağa kalkıp sadece çikolata aldıklarını, orada olanlarla hiçbir ilgilerinin olmadığını söylüyorlar. Son olarak bir çikolata tüketicisinden farklı olmadıklarını söylüyorlar."

Geçen ay sunulan mahkeme belgeleri, işe alındıkları sırada 16 yaşından küçük olan davacıların "Mali'den kaçırılıp Fildişi Sahili'nde sanıklara tedarik edilen kakao tarlalarında çalışmaya zorlandıklarını" iddia ediyor.

Yasal belgeler, işçilerin sürekli böcekler tarafından ısırıldığını, pala kazalarından yaralandığını ve bazılarının yıllarca maaş almadan çalıştığını anlatıyor.

Dava, 2017 tarihli İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Yeniden Yetkilendirme Yasası (TVPRA) kapsamında ele alınıyor. Bu yasa, "bilinmesi gereken" bir ihmal standardını içeriyor. Bu, kuruluşların, bu istismarı bilmeleri gerektiğinin kanıtlanması halinde insan ticareti için sorumlu tutulabilecekleri anlamına geliyor. Yasada, "Doğrudan bilmeseler bile istismar meydana geliyordu" deniyor.

(AÖ)