İsveç Dışişleri Bakanı Ankara'da: "Üzerimize düşeni yapıyoruz"

* Fotoğraf: Mevlüt Çavuşoğlu Twitter hesabı - Haber: AA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, bugün Ankara'daki Dışişleri Bakanlığı'nda yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Çavuşoğlu ve Billström'ün gündeminde, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliklerini onaylaması için Kasım ayında Türkiye ile imzaladığı üçlü memorandum ve İsveç hükümetinin bu bağlamda Türkiye'nin "terörle ilgili" endişelerini gidermek için attığı adımlar vardı.

Çavuşoğlu, "Terör iltisaklı suçluların iadesi ve terör varlıklarının dondurulması gibi bazı konularda somut bir gelişme yok" dedi.

"İsveç'in savunma sanayi ürünlerine getirdiği kısıtlamaları kaldırdığına dair açıklamaların olumlu olduğunu" söyleyen Çavuşoğlu, firmaların "bazı ürünleri ithal etmede henüz gerekli olumlu cevabı alamadığını" söyledi:

"Sonuçta savunma sanayi firmalarımız da her ne kadar açıklama yapsanız da bazı ürünleri ithal etmede henüz gerekli olumlu cevabı alamadılar. Yani, o firmalar da yetkililerden, sizin mekanizmalarınızdan lisans alınması gerektiğini bize söylediler."

Türkiye'ye sınırdışı edildikten sonra "örgüt üyeliği"nden tutuklanan Mahmut Tat ile İsveç Yüksek Mahkemesi'nin Türkiye'nin iadesini talep ettiği Bülent Keneş'i iade etmeyi reddetmesine de değinen Mevlüt Çavuşoğlu, İsveç'ten sınırdışı ve iadesi talep edilen kişiler ile ilgili özetle şöyle konuştu:

"En doğal beklentimiz"

"Mevkidaşımın özellikle terör örgütü PYD/YPG ile aralarına mesafe koyan açıklamaları da önemliydi. Keza PKK iltisaklı bir şahsı ülkemize sınırdışı ettiler. Bunlar doğru yönde atılan adımlardır. Ancak özellikle terör iltisaklı suçluların iadesi ve terör varlıklarının dondurulması gibi bazı konularda somut bir gelişme yok. Bizim listemizde olmayan bir kişinin iade edilmesini memnuniyetle karşıladığımızı zaten söylemiştik.

"Bu (Bülent Keneş'in iadesinin reddi) çok olumsuz bir gelişme. Terör iltisaklı şahısların sınırdışı edilmeleri konusunda üçlü ahitnameye uygun olarak ilave adımların atılması bizim en doğal beklentimiz, İsveç ve Finlandiya'nın da ahitnameden doğan yükümlülükleridir.

"Üçlü ahitname hükümlerine karşı FETÖ mensupları için İsveç bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor, faaliyetlerini devam ettiriyor.

"Hatta 'Oraya gidersek iade de edilmeyiz dolayısıyla rahatça yaşarız, işlediğimiz suçlardan dolayı da hesap vermeyiz' anlayışıyla İsveç'i cazip bir ülke olarak görmeye devam ediyorlar."

"Türkiye ile ahitnameyi çok ciddiye alıyoruz"

Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında konuşan İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström de "ülkesinin terörle mücadelede Türkiye ile bir ahitname imzaladığını" belirterek "Sayın Bakan Çavuşoğlu'na ve Türk halkına vermek istediğim mesaj çok net; İsveç sözlerini tutar" dedi:

"İsveç, tabii ki bir ahitname imzaladı ve bazı adımlar atılması gerekiyor terörle mücadele konusunda. Sayın Bakan Çavuşoğlu'na ve Türk halkına vermek istediğim mesaj çok net; İsveç sözlerini tutar. Biz bu ahitnameyi son derece ciddi olarak ele alıyoruz. Her paragrafla ilgili olarak adımlarımızı atmaya başladık ve bunu uygulamaya devam edeceğiz.

"PKK, belki İsveç'te çok büyük bir tehdit olmayabilir ama kesinlikle Türkiye için çok önemli tehdit ve biz bunu son derece ciddiye alıyoruz İsveç hükümeti olarak. Tabii ki bireysel olarak davalara değil genel tabloya bakmak lazım.

"Sizin de belirttiğiniz gibi 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek olan yeni yasal düzenleme ve şu anda İsveç Parlamentosu'nda görüşülen bir başka yasal düzenlemeden sonra anayasada değişiklikler olacak ve yeni bir mevzuat yürürlüğe girecek.

"Bunlar şu anlama geliyor: Biz terörizm propagandası yapmayı suç haline getireceğiz ülkemizde ve bu da şu anda çok daha geniş bir kapsama sahip olacak. İkinci yasal düzenleme içinse terörizmin desteklenmesi ya da teşvik edilmesi gibi unsurlar da artık suç teşkil edecek.

"Örneğin, PKK faaliyetlerinin İsveç topraklarında desteklenmesiyle ilgili olarak da bu artık suç unsuru haline gelecek. Dolayısıyla biz bu ahitnameyi yürürlüğe koymak, uygulamak için üzerimize düşeni yapıyoruz." (SD)