İHD Bismil'de Toplu Mezar İncelemesi Yaptı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde ikisi sivil, yedisi PKK militanı, dokuz kişiye ait toplu mezarın olduğu iddiası üzerine bölgede inceleme yaptı.

90lı yıllarda gözaltına alınarak kaybedildiği iddia edilen İsmail Tunç ve Arap Güven adlı iki sivil vatandaşın ailelerinin başvurusu üzerine İHD'nin Sanayi Mezarlığı'nda yaptığı inceleme sırasında MEYA-DER yöneticileri, BDP Bismil İlçe Yöneticileri ve toplu mezarda olduğu ileri sürülenlerin aileler de hazır bulundu.

Ayrıca İHD heyeti, savcılığa giderek, sivil vatandaşların kaybedilmesine ilişkin savcılık tarafından yapılan soruşturma evraklarını inceledi.

Kazılar uluslararası sözleşmelere uygun yapılmalı

İnceleme bölgesinde açıklama yapan İHD MYK Üyesi ve Diyarbakır Şube Yöneticisi Av. Serdar Çelebi, faillerin tek tek ortaya çıkarılması için derhal hukuki prosedörün başlatılması gerektiğini söyledi ve talepleri şöyle sıraladı:

* Devlet bir an önce arşivlerini açmalı, elindeki kayıtları açıklamalı.

*  Kayıp ailelerine çağrı yaparak ortaya çıkan kemiklerle eşleştirilmek üzere DNA örneği alınarak, DNA bankası oluşturulmalı

*  Uluslararası sözleşmelere uygun, içinde adli tıp uzmanlarının da bulunduğu bir heyetle bu mezarlar açılıp deliller toplanmalı.

Başvuran aile anlatıyor

Bölgede inceleme yapıldığını basından duyan Faraç Salman, kardeşi Mehmet Salman'ın da aynı toplu mezarda olabileceği şüphesiyle İHD heyetine başvurdu.

Kardeşinin 1992 yılında PKK'ye katıldığını söyleyen Salman, cenazeyi istediklerinde kendilerine "Fazla uzatma, bırak peşini" dediklerini iddia etti.

"Ben 2006 yılında gözaltına alındım. Gözaltında bana kardeşimin 26 Ekim 1995 tarihinde Bismil'deki bir çatışmada yaşamını yitirdiğini söylediler. Bu söyledikleri iddianamede de kayıt altına alınmış.

Tabi biz o zamana kadar bilmiyorduk kardeşimin yaşamını yitirdiğini. Sonradan öğrendik ki bir arkadaşıyla birlikte elbiseleriyle birlikte buraya gömülmüş. Ancak cenazemizi bir türlü alamadık, çeşitli girişimlerde bulunan babama, 'Fazla uzatma, bırak peşini demişler'. Biz de bugüne kadar bir şey yapamadık"(NV/EÖ)