İETT İhalesine Irkçı Değil Toplumsal İtiraz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, "Şeyh'in şirketlerinden Sama Dubai'nin İstanbul Levent'teki İETT arazisi bedelinin son ödeme gününde Büyükşehir Belediyesi'nden ödeme süresinin uzatılması talebinde bulunduğunu ve teklifi değerlendirdiklerini" belirtti .

Şirket, isteğine gerekçe olarak, Mimarlar Odası'nın ihalenin iptali için açtığı davanın sonuçlanmamasını gösterdi.

Bu nasıl üslup...

Hürriyet gazetesi yazar Emin Çölaşan bugünkü yazısında "İstanbul'un en değerli yerindeki İETT arazisini bir süre önce Dubai Şeyhi Maktum'a sattıklarını, "iktidar yağcısı" medyanın "zevkten göbek attığını" yazıyor ve Maktum'un parayı ödememesi üzerine "Ne Şam'ın şekeri, ne Arap'ın yüzü" diyor.

bianet Dubai kuleleriyle ilgili çok sayıda haber yaptı. En son Mart ayında ihaleyi 1.1 milyar YTL'yle Dubai Şeyhi Maktum'un şirketlerinden Sama Dubai kazandığında da kulelerin zaten kötü olan İstanbul trafiğini daha da kötü hale getireceğini söylemiş ve Şehir Plancıları Odası'nın, Mimarlar Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası'nın gerekçelerine yer vermiştik.

Ancak bu ticari anlaşmanın devamının ya da kesilmesinin bir "ırk" ayrımcılığı üzerinden değerlendirilebileceği hiç aklımıza gelmemişti.

Olası bir deprem durumunda bölgenin tek sığınılacak açık alanı olan İETT arazisinin "trafiğe çözüm" gerekçesiyle satışa çıkarılması tartışmasına "ırkçı" saptamalarla yaklaşmak, bu satışa yönelik haklı itirazların zeminini kaydırmaz mı sizce de? (NZ/EÜ)