"Gıda Krizinin Nedeni Dünya Bankası, Reçetesini Kendine Saklasın"

Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformu Sözcüsü Abdullah Aysu, Dünya Bankası (DB) Başkanı Robert Zoellick'in gıda fiyatları artışına çözüm olarak "yeni düzen" önerisi için "Krizin kökeninde kendi yanlış politikaları var. Reçetelerini kendilerine saklasınlar" diyor.

Zoellick, müdahale edilmezse 100 milyon yeni yoksulun ortaya çıkacağını söylemişti. Geçen yıl dünya fiyatları buğdayda yüzde 130, soyada yüzde 83, pirinçte yüzde 74, mısırda yüzde 31 arttı. Gıda fiyatları üç yılda yüzde 83 yükseldi.

Aysu: Türkiye'de 50 saniyede bir çiftçi mesleğini terk ediyor

bianet'in görüştüğü Aysu'ya göre krizin kökeninde şu faktörler var.

DB, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliği (AB) tarafından savunulan yanlış tarım politikaları: "DB ve IMF'nin uyguladığı 'yapısal uyum programları', yani desteklerin çekilmesi, tarımsal kredi faizlerinin yükseltilmesi, tarımsal KİT'lerin özelleştirilmesi,tarımda kullanılan suyun ücretlendirilmesi, maliyetin altında fiyatların belirlenmesiyle Avrupa'da üç dakikada bir, Türkiye'de 50 saniyede bir çiftçi mesleklerini terk etmek durumunda kalıyor. Zaten amaç da bu; tarımı hızla şirketleştirmek. Çiftçiler fiyat artışlarından yarar sağlamıyor, daha çok zarar ediyor.

"Fiyatları Toprak Mahsulleri Ofisi gibi örgütler değil, büyük tarım şirketleri belirliyor.

"Türkiye'de geçen yıl 1 milyon hektarlık alana buğday ekimi yapılamadı. Çünkü buğday fiyatları maliyetlerin altında belirlendi. Oysa Türkiye kuraklığa karşın 2-2,5 milyon ton daha buğday üretebilirdi."

Biyodizel üretimi: "Çevre dostu değil. Her yıl aynı toprağa aynı ürün ekilirse dışarıdan suni olarak gıda vermek gerekir. Bu da kimyasal gübre, ilaç olduğu ve fosil yakıta dayalı olduğu için, çevre önceden kirletilir; iklim değişikliğinde payı olur. Petrol fiyatındaki yükselme mazotun, ona bağlı olan gübrenin fiyatını da artırır. Böylece kartopu etkisi doğuyor. Tarlalar giderek daha fazla otomobiller için kullanılıyor; insan ve hayvan gıdası için değil."

Tarımda endüstriyel üretim modeli: "Verimliliği artırmıyor, toprağı ve suyu bozuyor. Gıda sorununu artırıyor. Hızla organik ve köylü tarımına geçilmesi gerek."

İklim değişikliği ve kuraklık: "Dünyada genel bir kuraklık yaşanıyor. Diğer faktörlerle birleşince üretim tüketimin gerisinde kalmaya başladı. Fiyatlar da böyle artıyor."

"Bu politikalar terk edilmeli"

Aysu, "bağımsız, demokratik, sosyal tarım politikası" oluşturulması gerektiğini söylüyor. "Avrupa'daki çiftçiler de Avrupa ortak tarım politikasını reddediyor" diyor.

"Mücadele ortak olmak zorunda"

Fakat bunun için mücadele etmek gerekiyor. "Bunu da çiftçiler, tüm tüketiciler ve çevre savunucuları, birlikte mücadele ederek yapabilir. Yoksa yeryüzünün kendisi elden gidecek. Bu dünyada yaşamak isteyen tüm canlılar ortak davranmak durumunda."

Aysu soldaki partilerin de tarıma bakışlarını değiştirmesi gerektiğini düşünüyor: "Solun 'Endüstriyel model çağdaşlıktır' yaklaşımından vazgeçmesi gerek. Bu söz çok uluslu şirketlere dayanak oluşturmaktan başka işe yaramıyor." (TK)