DTP'li 54 Belediye Başkanı "Suçu Övmek"le Yargılanıyor

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Demokratik Toplum Partili (DTP) 54 belediye başkanını, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın hapiste zehirlendiğine dair iddialarla ilgili tatmin edici bir açıklama beklediklerini ifade ettikleri için "suçu övmek"le yargılamaya başladı.

Hrant Dink'in öldürülmesi, suikast listeleri ve Öcalan'ın zehirlenmesi iddiasıyla ilgili "gerilimin düşürülmesi" için yaptıkları açıklamayı mahkemede bir kez daha okuyan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Suç bunun neresinde?" diye sordu.

"Felaketi önledik; hükümet harekete geçti"

4 Şubat 2007'de yapılan açıklama nedeniyle belediye başkanları hakkında Ceza Yasası'nın (TCK) 215. maddesi uyarınca iki yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

Dün (1 Temmuz) kimlik tespitiyle başlayan davanyı DTP Diyarbakır milletvekilleri Gülten Kışanak, Aysel Tuğluk, İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncer, DTP Yerel Yönetimler Komisyonu'ndan Gülay Kavak ile yeni seçilen belediye başkanları da destek olmak için izlediler.

Aralarında İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube başkanı Muharrem Erbey'in de bulunduğu çok sayıda avukatın da savunma yapmak üzere yerini aldığı duruşmada ilk savunmayı Baydemir yaptı.

İddianamenin hukuki altyapısının olmadığını ifade eden Baydemir iki yıl dört ay üç gün önce ülkenin içinde bulunduğu "kaotik durum"la ilgili o sırada partilerinin parlamentoda grubu bulunmadığı için 54 belediye başkanıyla birlikte görüşlerini kamuoyuyla paylaştıklarını ve "barışçıl bir çaba için demokratik refleks gösterdiklerini" söyledi.

"Görüşlerimiz hükümetin resmi politikasıyla bağdaşmayabilir. Açıklamamız kamuoyu oluşturmuş ve bir felaketin önüne geçilmiştir. Hükümet açıklamamızdan etkilenmiş kısmen harekete geçmiştir. Açıklamamızdan kamuoyu istifade etmiştir."

Açıklamayı sahiplendiklerini, aynı durumun olması halinde "toplumsal barış" için aynı refleksi göstereceklerini ifade eden Baydemir beraat kararı verilmesini istedi.

"Hükümet açıklamamızdan etkilendi"

Baydemir, Dink'in öldürülmesi, suikast iddiaları ve ölüm listeleriyle "topluma korku empoze edildiğini", hem sivil toplumun hem demokratik muhalefetin temsilcilerine yönelik baskı ve tutuklamaların Türkiye'yi gerilimli bir atmosferine soktuğunu; silahların susmasına çabaların arttığı ve tek taraflı ateşkesin sürdüğü bir dönemde Öcalan'ın uzun vadeye yayılacak şekilde zehirlendiğine dair kamuoyuna yansıyan bilgilerin bölgede ve ülkede var olan gerilimi başka bir boyuta taşıdığına dikkat çekti.

Diğer belediye başkanları da aynı savunmaya katıldıklarını ifade ederken, adliyede elektrik kesildi. Duruşma bu nedenle ileri bir tarihe ertelendi. (EÖ)