DSÖ: Dünyada Kızamık Vakaları Geçen Yıla Göre Yüzde 300 Arttı

Fotoğraf: WHO/Twitter

Haberin Kürtçesi için tıklayın

Dünya genelinde kızamık vakaları 2019 yılında artış gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü'nün (World Health Organization) bildirilen ilk vakalar üzerinden oluşturduğu verilere göre kızamığın 2019 yılının ilk çeyreğinde geçen yıla göre yüzde 300 arttığını gösteriyor.

Geçici veriler üzerinden henüz tam oranlara ulaşılamasa da artışta net bir eğilim olduğu gözlemleniyor. 

DSÖ tarafından 15 Nisan Pazartesi günü Cenevre'de yapılan açıklamada, bugüne kadar 170 ülkede 112 bin 163 vakanın kaydedildiği belirtildi. Bu sayı geçen yıl aynı dönemde 163 ülkeden 28 bin 124 vaka olarak açıklanmıştı. Yüzde 700 artış ile Afrika en çarpıcı artışa tanıklık eden ülke.  

DSÖ'nün açıklamasına göre birçok ülke büyük kızamık salgınının ortasında ve dünya genelinde vakalarda sürekli artış yaşanıyor.

"Ölüm vakalarının çoğu çocuk"

Şu anki salgınlar arasında Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Madagaskar, Myanmar, Filipinler, Sudan, Tayland ve Ukrayna yer alırken salgınların, çoğu küçük çocuk, birçok ölüme neden olduğu aktarıldı. 

TIKLAYIN - Filipinler'de Kızamıktan İki Ayda 355 Çocuk Öldü

Kızamığın son derece şiddetli olma potansiyeline sahip, dünyanın en bulaşıcı hastalıklarından biri olduğunu belirten DSÖ, yüksek gelirli ülkelerde bile hastalığın hastaneye yatışla sonuçlandığı, beyin hasarı ve körlükten işitme kaybına kadar ömür boyu sakatlığa neden olabileceği belirtildi.

Hastalığın güvenli ve etkili bir aşının iki dozu ile neredeyse tamamen önlenebileceği aktarılan açıklamada, son aylarda küresel aşılanma oranlarında düşüş yaşandığına dikkat çekildi. 

DSÖ, ABD ve İsrail gibi geniş kapsamlı aşılama programı olan ülkelerde de hastalığın tırmanışa geçtiğini bunun nedeninin de aşılanmamış insanlar arasında hastalığın hızlı bir şekilde yayılması olduğunu açıkladı.

Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) New York Eyaleti'ndeki Rockland'de okullarda kızamık virüsünün yayılması üzerine acil durum ilan edilmiş ve aşı olmamış 18 yaş altındaki, altı bin çocuğun okula gönderilmemesi ve kamusal alanlara girmemesi yönünde karar alınmıştı.

TIKLAYIN - New York'ta Aşı Olmayan Çocuklara Kamusal Alan Yasağı

TIKLAYIN - İtalya Aşı Konusunda Net: Aşı Yoksa, Okul da Yok

TIKLAYIN - CHP Milletvekili Taşcıer: İtalya Örneğini Görüp Harekete Geçmeliyiz

DSÖ'nün verilerine göre kızamık dünya genelinde 2017 yılında 110 bin kişinin ölümüne yol açmıştı.

Öksürük, hapşırma ve kişisel temas nedeniyle bulaşan kızamık virüsü karşısındaki en korunmasız grubu aşı olmamış çocuklar ve hamile kadınlar oluşturuyor.

Türkiye'deki aşı karşıtlığı 

Ciddi yan etkileri ve ölüm riski olan hastalıklara karşı korunmada çok önemli bir savunma aracı olan aşı konusunda kararsızlık, güvensizlik, aşı uygulamalarına karşı red sorunları Türkiye'de de yaşanıyor.

Türk Tabipler Birliği'nin Ocak ayında yaptığı açıklmaya göre 2017'de kızamık vakalarında artış görüldü. Türkiye'de laboratuvarda doğrulanmış kızamık hasta sayısının 2017 yılında 69 ve 2018'in ilk 9 ayında da 510 olduğu DSÖ tarafından rapor edildiği belirtildi.

Hekimler, Türkiye'deki aşı karşıtlığının başlıca nedenleri arasında "Aşıların içeriğinde domuz ürünlerinin bulunması" ve "gizli düşmanlarımız aşılar vasıtasıyla vücudumuza zararlı maddeler vererek neslimizi bozmak istiyorlar." söylemleri üzerinden oluştuğunu belirtiyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Türk Tabipler Birliği üyesi Doç. Dr. Selda Karaayavaz bunun yanında Türkiye'deki aşı karşıtlığının başlıca nedenlerini şöyle sıralıyor:

• Anne sütü korur, temiz su, el yıkama, güzel beslenme yeterlidir düşüncesi
• Alternatif/geleneksel uygulamalar daha iyidir
• Çok sayıda antijen bağışıklık sistemine ağır gelir
• Doğal hastalık geçirmek bağışıklığı güçlendirir
• Aşıların içindeki maddeler otizm, dejeneratif hastalıklara neden olur. (AÖ)

Kaynak: www.who.int ve DW Türkçe