Diyarbakır'da 2 gazeteci saldırıya uğradı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Diyarbakır'ın Merkez Bağlar ilçesinde, dün akşam bir evde yangın çıktığı ihbarını alan ve olay yerine giden İHA muhabiri Murat Başal ile DHA muhabiri Emrah Kızıl, haber çekimi yaptıkları sırada bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı.
İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri Murat Başal ile Demirören Haber Ajansı (DHA) Muhabiri Emrah Kızıl, evi yanan ailenin yakınları olduğu iddia edilen bir grubun saldırısına uğradılar.
Serbest bırakıldılar
İLKHA'nın haberine göre, haber takibinde olan Emrah Kızıl, olay yerinde çekim yaparken bir grubun bıçaklı saldırısına uğrayarak kolundan ve farklı yerlerinden yaralandı. Olayın sakinleşmesi için araya girmeye çalışan Murat Başal'ın ise aldığı darbeler neticesinde burnu kırıldığı ifade edildi. Müdahale etmek isteyen polis ekiplerinin de saldırıya uğradığı öğrenilen olayda gözaltına alınan saldırganlar, nöbetçi Cumhuriyet Savcısı'nın talimatı ile serbest bırakıldı.
GGC: "Saldırıyı kınıyoruz"
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC), muhabirlerin haber çekimi sırasında uğradığı saldırıyı kınadı.
GGC'den yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Yaklaşık 20 kişilik bir grubun arasında kalan arkadaşlarımızdan Murat Başal'ın burnu kırılmış, Emrah Kızıl'ın vücudunda ise kesici alet yaralamaları oluşmuştur. Her iki arkadaşımızın vücutlarında morluklar meydana gelmiş, kamera ve fotoğraf makineleri de saldırgan grup tarafından kullanılamaz hale getirilmiştir. Meslektaşlarımız, olay yerine gelen polis ekipleri tarafından grubun elinden güçlükle kurtarılmış, daha sonra polis merkezine sığınmışlardır. Saldırganlar güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınırken, meslektaşlarımız şikayetçi olmuşlardır. Meslektaşlarımızın devam eden şikayetlerine rağmen, olayın şüphelileri nöbetçi cumhuriyet savcısının talimatı ile serbest bırakılmıştır.
"Görevi sadece gerçekleri kamuoyuna aktarmak olan gazetecilere yapılan saldırı ne kadar vahimse, kesici aletlerle meslektaşlarımızın canına kast eden şüphelilerin serbest bırakılması da o derece vahimdir. Faillerin serbest bırakılması, canı pahasına mesleğini devam ettirmeye çalışan gazetecilerin can güvenliğinin kalmadığının göstergesidir. Elinde bıçaklarla gazetecilere hunharca saldıran faillerin serbest bırakılmasının, bu kişileri bundan sonra da cesaretlendireceğinden derin bir endişe duyuyor, bu endişemizi de cumhuriyet savcısının dikkatlerine sunuyoruz.
"Olay, görev başındaki basın mensuplarını üzmüştür"
"Zira bu kişiler, artık meslektaşlarımızın da taraf olduğu bir soruşturmanın şüphelisidirler. Hiç tanımadığı insanlara bıçaklarla saldırabilecek cüret ve cesareti bulan bu kişilerin, kendisinden şikayetçi olan bir meslektaşımızla sokakta karşılaştığında neler yapabileceğini cumhuriyet savcısının takdirine bırakıyoruz. Yaşanan bu olay, mesai mefhumu gözetmeden her an görev başında olan basın mensuplarını ziyadesiyle üzmüş ve endişelendirmiştir.
"Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti olarak yaşanan bu olayı kınıyor, meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor ve bu olayın takipçisi olacağımızı deklare ediyoruz. Gazetecilerin sokakta özgürce ve güvenlik içinde çalışabilmeleri için yetkili makamların gerekli hassasiyeti göstermesini, meslektaşlarımıza saldıran bu kişilerle ilgili soruşturmanın da aynı hassasiyetle yürütülmesini talep ediyoruz."
KGK: Cesareti nereden bulmuşlardır?
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) de saldırıyla ilgili bir açıklama yaptı. KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, Covid-19 virüsü ile mücadeleye destek vererek virüsten korunma yollarını kamuoyuna aktaran, toplumun bilinçlenmesi için her türlü fedakârlığı yapan hatta bu uğurda canını riske atan gazetecilere karşı Diyarbakır’da gerçekleştirilen adeta linç girişimi şeklindeki saldırının kabul edilemez olduğunu söyledi.
DHA muhabiri Emrah Kızıl ile İHA muhabiri Murat Başal’a yapılan saldırı ve ardından gelişen hukuki sürece ilişkin KGK Genel Başkanı Dim şunları söyledi:
“Kendi sağlıklarının yanında, sorumsuzca toplum sağlığını da tehlikeye atan, karantina altındaki annelerinin evini ateşe verecek kadar ileri giden iki kardeş, yangın ihbarı üzerine olay yerine giden meslektaşlarımıza karşı anlamsız saldırgan tutumlarını güvenlik güçlerinin önünde gösterme cesaretini nereden bulmuşlardır?
"Serbest bırakılmaları, hukuka güveni zedeler"
"Gazetecilerin mesleki aletlerini kıran ve gazetecileri darp eden saldırganların, ifadesi alındıktan sonra savcılık tarafından soruşturma evraklarının ikmalen istenmesi bu tür saldırganları daha da cesaretlendirmekten başka ne işe yarar? Sağlıklı kalmak ve virüsten korunmak için her türlü tedbirin alındığı günlerde, toplum sağlığını tehdit eden bu tür saldırganlara karşı gereğinden fazla hoşgörü gösterilmesi hukuka olan güveni zedeler.
"Bu nedenle, görevini yapan gazetecilere karşı ve toplum sağlığını tehditkar şekilde eylemde bulunanlara karşı kamu vicdanını rahatlatacak adımlar atılması en büyük beklentimizdir. Bu vesileyle meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunarız."
(SO)
