"Devrimci Karargah Davası Bir Komplo!"

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Akın Birdal, Döndü Taka Çınar, Figen Yüksekdağ, Sibel Uzun, İlknur Birol, Murat Kanatlı ve Reha Keskin Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan, Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) Sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu, SDP ve TÖP yöneticileri, Bilim ve Gelecek Dergisi ile RED Dergisi çalışanlarının yargılandığı Devrimci Karargah davasının ilk duruşması arasında basına açıklamalarda bulundu.

Sanık avukatlarından Ercan Kanar davanın açılmasının ve birinci Devrimci Karargah davasıyla birleştirilmek istenmesini  "sosyalist birlikteliği engellemek" olarak değerlendirdi.

"Düzen partileri için hak ve meşru olan yolları sosyalist partilerin kullanmasına tahammül edemeyen egemenler, senaryolar yazarak bu şantaj davasını açtılar. İki davayı birleştirirse bu bir skandal olur. Bu, kamuoyunda bilgi kirliliği yaratmak için yapılmış bir komplodur."

Akın Birdal, BDP Diyarbakır Milletvekili: Bugün yaşanan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) demokrasi anlayışının çarpık bir halkasıdır. AKP; genç, kadın, Kürt, sosyalist ve emekçilerin olmadığı bir kamuoyu istiyor. Bu kişileri tasfiye etmek istiyor. İki bini aşkın Kürt siyasetçi cezaevinde.

Yedi ay önce SDP ve TÖP üyeleri tutuklandı ve haklarındaki suçlamayı tutuklandıktan beş ay sonra öğrenebildiler. Tekirdağ Cezaevi'nde tecritte kaldılar. Özel Yetkili Mahkemeler derhal tavsiye edilmelidir.

Döndü Taka Çınar, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı: Biz de bu davaya tarafız çünkü tutuklu SDP'li Günay Kubilay Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim-Sen) kurucu üyelerindendir. Bu düzmece bir davadır. Duruşmayı izlerken de açıkça gördük ki yargılanmaları hukuksuz. Savunma hakları kullandırılmıyor.

Figen Yüksekdağ, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı: Tutuklulukları boyunca dışarıda da devlet terörü hüküm sürdü, gazeteciler gözaltına alındı. Terörle Mücadele Yasası'na dayanarak yapılan operasyonlarla sayısız yoldaşımız hapsedildi.

Sibel Uzun, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı: Mahkeme, arkadaşlarımıza kolluk kuvveti gibi davranıyor. Türkiye toplumuna burada adaletin olmadığını duyuruyoruz. Hükümet istifa etmeli, Özel Yetkili Mahkemeler tasfiye edilmeli.

İlknur Birol, Halkevleri Genel Başkanı: Savcı ve hakim arasındaki diyalog açıktır, Hakim savcıyı yönlendirdi. Devlet terörüyle mücadele etmemiz gerekiyor.

Murat Kanatlı, Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Yürütme Kurulu Sekreteri : Bu davanın uluslararası alanda tartışılması için elimizden geleni yapacağız. Kıbrıs'taki eylemlerde "Ankara eliniz yakamızdan çek" denmişti, Ankara elini devrimcilerin yakasından da çeksin.

Reha Keskin, Sıra Kimde İnisiyatifi: "Bu ilk komplo değil. KCK davasıyla Kürt özgürlük hareketine, diğer davalarla sosyalistlere,  Ahmet Şık gibi gazetecilere yönelik tutuklamalar yapıldı. Bugünkü yargılamanın tarzı, bir yıldırma ve şantaj biçiminin göstergesi. Arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır. (AS)