Demokratikleşme İçin Koruculuk Kaldırılmalı
Sorunların şiddet ve imha ile çözülemeyeceğini vurgulayan Gürbüz açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
"Korucular devlet kontrolünden çıktı"
* Sorunları şiddet aracılığıyla çözmekte ısrar edenler, binlerce insanın ölmesine, 4 bine yakın köyün boşaltılmasına yol açmışlardır.
* Korucular, devlet kontrolünden çıktı. Korucular adam öldürme, tecavüz, bağlara el koyma gibi suçlar da işliyor.
* Yetkililerin aymazca yaklaşımları ve olayın özünü saklama çabaları anlaşılır gibi değil. Yetkililerin "Korucular devlet silahı taşıyor, bir şey yapamazlar" söylemi "Bana devlet cinayet işliyor dedirtemezsiniz" diyen anlayışla özdeşleşiyor.
* Susurluk raporunda devletin cinayet işlediği ve rutin dışına çıktığı görüldü. Yine "Olaylar arazi meselesinden çıkmıştır, siyasi hiçbir yönü yoktur, tamamen adli bir vakadır ve münferit olaylardır" yönlü açıklamaların yapılması gerçekleri gizlemek ve çarpıtmaktır.
"Demokratikleşme için geri dönüşler sağlansın"
* Türkiye'nin en temel sorununun demokratikleşmedir, demokratikleşmenin en can alıcı noktası ise Kürt sorunudur. Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünün ilk şartı da toplumsal barışın ve zorunlu göç mağdurlarının geri dönüşlerinin sağlanmasıdır. Geri dönüşlerin önünde en önemli engel koruculuk sistemi ve uygulamalarıdır.
* Olağanüstü Hal (OHAL) yasal olduğu gibi pratikte de tüm uygulama ve sonuçları ortadan kaldırılmalı, koruculuk sistemi lağvedilmeli, suça bulaşan korucular yargı önüne çıkarılmalı, bunlara karşı sessiz kalan yetkililerden hesap sorulmalıdır.
"Aşiret kavgası değil, konucu saldırısı"
Muş'un Malazgirt ilçesine bağlı Nurettin köyünde ot biçmekten dönen akrabaları korucular tarafından öldürülen Harbi Soylu da basın toplantısında, "Basında çıkan haberlerin aksine bu bir aşiret davası değildir. Temmuz ayı başlarında köylerine dönmek için akrabalarım başvurdu; devlet izin verdi, hatta 'sizi koruyacağız' dedi. Korucuları uyardılar ve korucular da onlara söz verdi. Sonra bu olay yaşandı. Biçilen otlar dahi koruculara kaldı. Dolayısıyla verilen sözler de tutulmadı. Hala aşiret kavgası olduğu iddia ediliyor. Olay Hakkari'de Bismil'de nasıl yaşanmışsa Muş'ta da aynı şekilde olmuştur" dedi.(NK/BB)
