Demirtaş: Habur İçin Hiçbir Taahhüt Talep Etmedik, Almadık

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş "Barış Grubu"nun Habur kapısından Türkiye'ye girişiyle ilgili, hiçbir hükümet yetkilisiyle hakimler ve savcılar konusunda görüşmediklerini dile getirdi.

Demirtaş, dün (16 Şubat) partisinin grup toplantısındaki konuşmada, 19 Ekim'de Türkiye'ye giren ve serbest kalması ertesi günü bulan "Barış Grubu"ndakilerin yasal işlemlerini sürdüren hakim ve savcılarla ilgili "ayarlama yapıldığı" iddialarını yanıtladı:

"Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) sözcülüğünü de yapmış biri olarak belirtiyorum, Habur girişleriyle ilgili olarak, o dönem hiçbir parti yetkilimiz, hiçbir hükümet yetkilisiyle, hakim ve savcılar konusunda, ima düzeyinde dahi, bir görüşme yapmamış, bir taahhüt talep etmemiş, herhangi bir taahhüt de almamıştır.

"İçişleri Bakanı ile yapılan görüşmenin içeriği, sadece orada birikecek kalabalığın herhangi bir kaosa, karmaşaya yol açmaması konusundadır."

Demirtaş, iddiayı gündeme getiren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) sözcüsü Hatip Dicle'yle ilgili de şunlar söyledi:

"Dicle'nin, duyum üzerine aldığı bu bilgilerin yanlış olduğunu, kendisine de ifade etmek durumundayım. Ancak Dicle, Habur'da yaşananların aslında hukuka uygun olduğunu, yasaların, toplumsal barışa hizmet edecek şekilde uygulandığı yönünde beyan vermek istemiştir."

Dicle'den yazılı açıklama

Bu arada, Dicle avukatları aracılığıyla yazılı açıklama yaptı; "Gelenler tutuklansaydı, büyük olasılıkla, bu tutum yeni bir çatışma sürecinin başlamasına ve AKP'nin 'Demokratik Açılım' adını verdiği sürecin sona ermesine neden olacaktı" dedi; devam etti:

"DTP heyeti 15 Ekim'de İçişleri Bakanı'nı olayın ciddiyeti konusunda uyarmak ihtiyacını duymuştu. Görüşmeden sonra İçişleri Bakanı'nın tutumu olayın ciddiyetini kavrar nitelikteydi. Nitekim Habur'dan girişlerde de güvenlik bakımında bir sorun yaşanmadı."

Dicle, eleştirilerinin amacının "yargının siyasi bir parti gibi hareket etmesine dikkat çekmek" olduğunu belirtti ve "Çelişki olarak değerlendirdiğimiz aynı savcıların iki ay sonra, 24 Aralık'ta benim de aralarında olduğum seçilmiş belediye başkanlarını ve legal alanlarda faaliyet yürüten insanlara yönelik tutuklama furyasıydı. Nitekim bu operasyonlardan sonra dağdan inişler durdu, gençlerin dağa çıkışı hız kazandı" dedi.

Türk: Hakim, savcı pazarlığı olmadı, nasıl olsun?

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'la grubun Türkiye'ye girişinden önce Atatürk Orman Çiftliği'nde görüştüğünü doğrulayan DTP'nin eski eşbaşkanı Ahmet Türk de, Akşam gazetesindeki röportajda "Aramızda bir hakim-savcı konuşması veya pazarlığı geçmemiştir. Zaten nasıl geçsin ki?" dedi. "Ekimdeki konjonktürü hatırlayın. Açılım konusunda çok olumlu hava vardı. Kamuoyu vicdanında da grubun bırakılacağına yönelik bir beklenti oluşmuştu" diyen Türk, Tarım Bakanı Mehdi Eker'in de katıldığı toplantıda Atalay'dan sürecin sağlıklı işlemesi için hassasiyet göstermesini istediğini, onun da tarihi fırsatın kaçmaması, herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söylediğini aktardı. (TK)