BM: Ramallah'ta yedi insan hakları örgütü kapatıldı

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklu olan Kudüslü gazeteci Lema Goşe’nin tutukluluğu uzatıldı. Fotoğraf: Eyad Tawil / AA

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyinin 51. Oturumunun açılışında konuşan BM İnsan Hakları Yüksek Komiser Vekili Nada el-Naşi, Filistin'deki insan hakkı ihlallerine değindi.

El Naşi, Filistin'de insan hakları savunucularının hedef alınması ve son olarak 18 Ağustos'ta Ramallah'ta yedi Filistinli insan hakları örgütünün keyfi olarak kapatılmasından endişe duyduğunu açıkladı.

İşgal altındaki Filistin topraklarında görev yapan Komiserlik çalışanlarının vizelerinin yenilenmemesini de eleştiren El Naşi, İsrail'in bu uygulamasını “insan haklarına erişime daha fazla yasak getirmek” olarak tanımladı.

7 Ekim'e kadar sürecek BM İnsan Hakları Konseyi'nin 51. Oturumu kapsamında 80'in üzerinde rapor ve 30'un üzerinde ülkenin durumu ele alınacak. Oturumda Çin'deki insan hakları ihlalleri ve Rusya-Ukrayna savaşının öncelikli gündem olması bekleniyor.

Filistin Başbakanı: Destek değil hakkımızı istiyoruz

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, İsrail’in Filistin yönetimi ve kurumlarını yok etmek için çalıştığını, sahadaki gerginliğin de "büyük bir patlamanın işareti" olduğunu söyledi.

AA’nın haberine göre Iştiyye, Filistin hükümetinin haftalık kabine toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'in uygulamalarını eleştirerek, “İsrail dünyaya Filistin Yönetimi’nin konumunu güçlendirmek istediğini iddia ediyor. Yaptığı ise Filistin Yönetimi'ni yok etmek ve kurumlarına zarar vermek için sürekli bir çaba içinde olmaktır” dedi.

Filistin yönetiminin işgalin sona ermesini istediğini vurgulayan Iştiyye, “İsrail'e desteklerini istemediğimizi, ulusal haklarımızı istediğimizi, bu işgalin sona ermesini, uluslararası meşruiyetin hakim olmasını ve uluslararası hukukun hakem olmasını istediğimizi söylüyoruz” diye konuştu.

Oslo Anlaşması'nın 29. yıl dönümünün bugün olduğunu hatırlatan ve İsrail'in bu anlaşmadan “geriye hiçbir şey bırakmadığını” dile getiren Iştiyye, “İsrail, bu anlaşmanın hükümlerinin çoğunu kaldırdı ve yerle bir etti, siyasi, ekonomik ve coğrafi yönünü ortadan kaldırdı” ifadesini kullandı.

Sahadaki gerginlik “büyük bir patlamanın işareti”

İsrail askerlerinin sık sık baskınlar düzenlediği Batı Şeria'da tırmanan gerginliğe de dikkati çeken Filistin Başbakanı, sözlerine şöyle devam etti:

“İsrail'in sahada artırdığı gerginlik, İsrail'in seçim propagandası olarak çeşitli siyasi partilerle beslediği büyük bir patlamanın işaretinden başka bir şey değil. Bu partiler seçildiğinde bu eylemler resmi hükümet politikası haline gelecek.”

İsrail’in gerilimi artırmaya neden olan eylemlerini, “programlı öldürmeler, sistematik yerleşimci sömürgeciliği, Mescid-i Aksa'ya ve (el-Halil’deki) İbrahim Camii'ne yönelik baskınlar, Filistinlilerin topraklarına el konulması, günlük yaşamlarının baskı altına alınması, Filistin şehirlerinin merkezine girişler ve tekrarlanan saldırılar ile İsrail'in günübirlik kışkırtmaları” şeklinde sıralayan Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, “Siyasi bir ufkun yokluğunun arkasına saklanmak, dünyanın Ukrayna ile meşgul olması ve İsrail'de seçimlere gidilmesi bu suçların perdesi olamaz” dedi.

İsrail'in sık sık baskınlar düzenlediği Batı Şeria'da, Filistin Sağlık Bakanlığının raporlarına göre, İsrail güçleri yıl başından bu yana 94 Filistinliyi öldürdü.

Oslo Anlaşması

Filistin ve İsrail arasında 1993 yılında imzalanan Oslo Antlaşması, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde bir Filistin özerk yönetimin kurulmasının yanı sıra 1999 yılında bağımsız Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak siyasi müzakerelerin icra edilmesini içeriyor.

Ancak buna bağlı kalmayan İsrail yönetimi, Filistin devletinin kurulmasını engellemek üzere işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te Yahudi yerleşim birimleri alanını genişletmeye devam etti.

İsrail'in izlediği politikalar sebebiyle siyasi müzakereler sekteye uğradı ve 2000 yılında da Filistin intifadası alevlendi.

İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da halihazırda 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde 500 binden fazla Yahudi yerleşimci ikamet ediyor. (AS)