BM: Gazze'deki Nasır Hastanesi iyileşme değil, ölüm yeri

“118 hasta mahsur kaldı”

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde, bir süredir İsrail askerlerinin kuşatması altındaki Nasır Hastanesinde 118 hastanın hala mahsur olduğunu duyurdu:

“İşgal güçlerinin askeri kışlaya dönüştürdüğü Nasır Hastanesindeki durum, felaketin ötesine geçti; personel ve hastaların hayatına doğrudan tehdit oluşturuyor."

Hastanede, elektrik, su, yiyecek, çocuk sütü, oksijen olmadığı, zor vakalar için uygun tıbbi bakımın bulunmadığı aktarılan açıklamada, uluslararası kuruluşlara, hastanenin militarizasyonuna son verilmesi, yeniden faaliyete geçmesi, tüm insani ve tıbbi ihtiyaçlarının karşılanması için İsrail'e baskı yapma çağrısında bulunuldu.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail askerlerinin hastanede çalışan 70 sağlık personelini alıkoyduğunu açıklamıştı.

İsrail askerlerinin yoğun bakım doktorunu alıkoyduğunu ve hastanede kritik vakaları takip edecek doktorun da kalmadığını vurgulayan Kudra, "İsrail işgal güçleri, sedyede hareket edemeyen onlarca hastayı alıkoydu. Hastalar askeri sedyelerle kamyonlara bindirilip bilinmeyen bir yere götürüldü" dedi.

İsrail'in askeri kışlaya çevirerek elektriklerini kestiği ve oksijen cihazının çalışmasını engelleyerek hizmet dışı bıraktığı Nasır Hastanesi yoğun bakımında ölenlerin sayısının 8'e yükseldiği açıklandı.

DSÖ: Hastanede elektrik ve su yok

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) Sözcüsü Tarik Jasarevic, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nin dünkü haftalık basın toplantısında, İsrail ordusunun önce kuşattığı sonra da baskın düzenlediği Nasır Hastanesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

DSÖ'nün, mevcut çatışma ile erişim kısıtlamalarının ortasında 18-19 Şubat'ta Nasır Hastanesinden 32 kritik hastayı nakletmek üzere misyona öncülük ettiğini hatırlatan Jasarevic, bu misyon sayesinde hastaneye sınırlı sayıda ilaç ve gıda ulaştırabildiklerini de belirtti.

Hastanede elektrik ve su olmadığını ifade eden Jasarevic, Nasır Hastanesinde tıbbi atıklar ve çöplerin hastalıkların ortaya çıkmasına zemin oluşturduğunu vurguladı.

Jasarevic, "DSÖ personeli, hastane çevresindeki yıkımın 'tarif edilemez' olduğunu söyledi. Bölge, yanmış ve yıkılmış binalarla, ağır enkaz katmanlarıyla çevrili ve sağlam yol yok" dedi.

Hastanede tahminen 130 hasta ile en az 15 doktor ve hemşirenin bulunduğuna dikkati çeken Jasarevic, yoğun bakım ünitesinin hizmet dışı kalmasıyla DSÖ personelinin kalan tek yoğun bakım hastasını, diğer hastaların temel bakım aldığı bölüme transfer ettiğini aktardı.