biamag’da Bu Hafta
Babası gözaltında kaybedilen Mehmet Alpsoy, Kayıplar Haftası’nda, "kaybedilme" gerçeğiyle karşılaşmalarını, çocukken oturdukları meydanın çocukları ile oturmalarına varan süreçteki değişimini, kaybın kuşaklara etkisini, Galatasaray meydanının önemini, çoğu zaman çaresizliğe sürükleyen yargı sürecini ve kayıp yakınlarının çözüm sürecinden beklentilerini Beyza Kural’a anlattı.
Çiçek Tahaoğlu, geri çekilen ilk PKK’li grubu izlemek için gittiği Erbil’den Metina dağlarına yoluculuğunu fotoğraflarla anlattı.
Öznur Karakaş, Reyhanlı patlamalarını siyasi ve toplumsal yönden, Işıl Kurnaz da mültecilerin gözünden değerlendirdi.
Emel Gülcan, ressam Esat Tekand’la yeni sergisi “Otobiyografik Karalamalar 2” için buluştu; Tekand hayatını, güncel sanata bakışını ve nasıl resim yaptığını anlattı.
Bir ay önce hayatını kaybeden, TİKP’nin kurucularından M. Halim Spatar, “Kuzeye Esen Ilık Rüzgar” isimli kitabında, 23 Mayıs 1980’de öldürülen Dr. Sevinç Tanık Özgüner’i yazmıştı. Ölümünün 33. yıldönümünde, Spatar’ın yazısını yayınladık.
Mustafa Sütlaş, Beşiktaş’ın İnönü Stadyumu’nu, anılarını, neden değerli olduğunu ve yıkılması yerine neler yapılabileceğini, çözüm önerilerini yazdı.
Necati Sönmez, Arap Devrimi ve Müzik yazı dizisinin ikincisinde, kendi deyimiyle “Mısır’ın Victor Jara’sı Şeyh İmam”ı yazdı.
N. Gün Uzun, Emrah Polat’ın Yüzler isimli kitabını, “Herşey hayatın gerçeğine uygundur Yüzler’de” diyerek tanıttı.
Murat Türker hem İzmir’in pastacılarını hem de Hemşinli ustaların yalnız İzmir değil, tüm memleketteki hatta Rusya, Polonya ve İran dahil olmak üzere yurtdışındaki pastacılık başarıları anlatan Gurbet Pastası belgeselini yazdı.
Şeyhmus Diken, Diyarbakır 4. TÜYAP Kitap Fuarı’ndaki Kürtçe kitapları anlattı.
Uğur Biryol, Karaburun yarımadasının son bir yıldır özellikle balık çiftlikleri, taş ve kum ocaklarıyla, rüzgar enerji santrallerinin tehdidi altında olduğunu yazdı.
Rıdvan Altın, Osmanlı saray mutfağını ve bu mutfağın deniz ürünleriyle nasıl tanıştığını anlattı.
Roza Kamiloğlu, Noam Chomsky’nin dil teorisini ve anadilde eğitimin neden önemli olduğunu yazdı.
Ulaş Başar Gezgin, İsveç eğitim modelinden yola çıkarak çokkültürlü toplumlarda eğitimi yazdı ve modeli Türkiye’yle karşılaştırdı. (AS)