Başbakan, Dışı Beyaz İçi Bitter Ayrımcı Çikolata

Öyle ya, bu topraklarda yaşayan herkes beyaz, Müslüman ve Türk elhamdülillah! Bunların dışında kalanlar kovalandığına göre, hala burada yaşıyorlarsa ya böyle olduklarının farkında değiller ya da turistler...

Gerçi, başbakanın bu ayrımcı sualiyle karşılaşan çocuk altta kalmayıp "Ben öz ve öz Mersinliyim. Mersin’den geldim" diye cevabı yapıştırmış ama Erdoğan da zeka pınarını devreye sokup espriyi patlatmış: "Chocolate çocuk..." Haberde yazmıyor ya, bunu söylerken bıyık altından güldüğünü de varsayabiliriz.

Kölelikten vatandaşlığa

Başbakanın en sonunda espri bile yapabilecek kadar İngilizce öğrenmiş olduğunu görmek sevindirici tabii. Dahası, bu espri kendisinin bir halk insanı olduğunun da altını çiziyor.

Çünkü "çikolata çocuk", Osmanlı zamanlarında köle olarak Anadolu'ya getirilen ve bugün ağırlıkla Akdeniz ve Ege bölgesinde yaşayan Afrika kökenlilerin çocuklarına atfedilen bir deyiş. Onların farklı olduğunun altını çizen bir hitap.

Afrika kökenli Türkiyeliler geçtiğimiz yıllarda seslerini duyurmak için örgütlendiklerinde gündeme gelmişlerdi.

Afrikalılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni kuran Mustafa Olpak, toplumun en yoksul kesimini oluşturduklarını anlatıyordu. Köle olarak sömürülen ilk kuşağın ayrımcılığı yaşadığını, ikinci kuşağın yaşananları unutmaya çalıştığını söyleyen Olpak, bugün Türkiye'de 3 milyona yakın Afrika kökenli vatandaş olduğunu, şimdi üçüncü kuşağın geçmişle yüzleşmeye çalıştığını söylüyordu.

"İnsanların kendileriyle sırf ten renklerinden dolayı alay etmelerine, hor görmelerine alışkındılar. Hatırlıyorum; annem, ara sıra kendisine zenci diyen komşularına sinirlenir ama yine de sakinliğini korur ve üstüne basa basa 'Biz zenci değil, Arap'ız. Ama biraz koyu Arap'ız' derdi onlara."

Dilin ettiği

Bir çocuk, vatandaşı olduğu ülkenin başbakanının kendisiyle alay etmesine nasıl alışabilir; bunu bilmek zor.

Bu hükümetin ilk icraatı da değil. Erdoğan'ın devamlı "Biz Müslümanlar" diye söze başlayıp inançsızları ve farklı inançlara sahip olanları dışarıda bırakması artık sıradanlaştı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın Türk-Arap Forumu'nda konuşurken "Başkaları karışınca işler arapsaçına döner" demesi de yakın bir örnek.

Hem artık çikolatalar da çeşit çeşit; bazılarının demokrat diye sarıldığı Erdoğan'ın dışı beyaz gözüküyor ama bir parça ısırınca ağızda bitter gibi acı bir tat bırakıyor.(EÜ/EZÖ)