Avrupa Yeşilleri Türkiye'yi Hem Destekliyor Hem Eleştiriyor

Avrupa Yeşiller Partisi'nin İstanbul'da yapılan 21. Konsey toplantısında Avrupa Yeşil Parti Eşsözcüsü Monica Frassoni, HürAvrupa/ Yeşiller İttifakı Eş Grup Başkan Vekili Rebecca Harms ve Yeşiller Sol Gelecek Partisi Eşsözcüsü Sevil Turan bir basın toplantısı gerçekletirdi.

Konseyin altı ayda bir yapılan toplantısı ilk kez 2004 yılında İstanbul'da yapılmıştı, bu yıl ikinci kez Türkiye'de gerçekleşiyor.

Türkiye AB ailesinin parçası

Monica Frassoni, Türkiyeli Yeşillerin siyasette yer almasını desteklemek ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin (AB) bir parçası olduğunu vurgulamak için toplantıyı burada yaptıklarını söyledi.

"Türkiye'nin AB entegrasyonunu ne kadar desteklediğimizi hiç bıkıp usanmadan hep gösterdik. Türkiye AB ailesinin bir parçası.

"Türkiye'de siyaset ve yargı alanında gereken reformlara ihtiyacı söylüyor ve şu anda savunulan ekonomik modeli eleştiriyoruz. Bunu ders vermek için değil, ülkemizde yaşanan hataların ve onun olumsuz sonuçlarının aynısının burada yaşanmaması için yapıyoruz.

"Konsey toplantımızda Avrupa'nın geleceğini tartışırken Türkiye'nin öneminden bahsedeceğiz. Türkiye'nin üyeliğine dair Avrupa Parlamentosu'na yoğun eleştiriler getirmiştik. Avrupa Yeşilleri olarak desteğimizi sürdürürken eleştirilerimizi de yöneltmeye devam edeceğiz.

Çevre alanında AB dikkate alınmıyor

"Geçen yıl Türkiye AB üyeliği sürecinde çevre faslıyla ilgili müzakereler yavaşladı. Bu hemen etkisi görülebilecek büyük bir problem. Çünkü problemli inşaatlar devam ediyor. AB muktesebatı dikkate alınmadığı için doğal ve kültürel miras tehdit altında.

Türkiye'deki en büyük sıkıntılardan biri de kamuoyu tartışmasında sivil katılımın eksikliği. Yeşiller de bu potansiyeli harekete geçirebilecek önemli bir anahtar."

Enerji sektöründe yeni bakışa ihtiyaç var

Rebecca Harms, Türkiye'de şu anda sürdürülebilir bir ekonominin olmadığını belirterek özellikle enerji sektöründe yeni bir bakışa ihtiyaç olduğunu ifade etti.

"Çevre sadece iklim değişikliği demek değil. Yeşiller yıllardır iklim stratejisini, enerji dönüşümü, ekonomik toparlanma, istihdam, sağlık ve daha iyi yaşama katkı sunmak olarak kuruyor.

"Türkiye'de sürdürülebilir bir ekonomi şu anda yok.  Her yıl bu ülkede kaç işçi ölüyor? Özellikle enerji sektöründe pek çok yaşamı düzeltecek farklı bir yaklaşıma ihtiyaç var.

Nükleerde nasıl bir bağımsızlık

"Kömür bu kadar ön plandayken bir de nükleer santral düşünülüyor. Türkiye Rusya'ya doğalgaz bağımlılığını kaldırmayı hedeflediğini söylüyor. Ancak Akkuyu santralini Rusya'ya yaptırıyor. Bu tuhaf bir durum.Üstelik bu firmaya sabit fiyat garantisi veriliyor. Bu verilen fiyat Almanya'da ödediğimiz elektrik fiyatının çok sütünde. Güvenliğe dair de haklı olarak ciddi eleştiriler var.

"Bunun dışında Erdoğan'ın kendisi ve partisi Türkiye'yi otoriter bir ülkeye götürüyor. İzlenimim tüm devlet AKP etrafında yeniden organize ediliyor. Avrupalılar bence bunun ne anlama geldiğini düşünmeli, bu sadece Türkiyelileri ilgilendirmiyor.

"Bütün ülkeler savaştayken, insani krizler yaşanırken Türkiye tek başına barış mücadelesini gerçekleştiremez. AB ve uluslararası unsurların barışa katkı sağlaması gerekir. Özellikle mülteci, sığınmacılar sorunlara çözüm ortak çabayla bulunabilir."

Yeşil ve katılımcı ekonomi şart

Sevil Turan, Türkiye'nin 2023 ekonomik büyüme modeline karşı yeşil ve katılımcı bir ekonominin kurulması gerektiğini belirtti.

"Türkiye'de izlenen son dönem politikaları demokrasi açısından kaygı verici boyutta. Tüm yaşam alanları için otoriterleşmenin gölgesinde mücadele yürütülüyor. Toplumsal barış tehdit altında. Bu anlamda AB'ye üyelik süreci müzakereleri demokratikleşme adına devam etmeli.

"Validebağ ve Yırca ile dayanışıyoruz. Ranta dayalı ekonomi model doğa ve emeğin sömürüsünü getiriyor. Bunun yerine yenilenebilir enerjiye dayalı, yeşil, katılımcı ekonomik bir model mümkün."

Toplantı, bugün ve yarın Avrupa’nın Geleceği ve Türkiye’nin Rolü, Ukrayna’daki Durum, Ortadoğu’daki Gelişmeler ile paralel oturumlarla devam edecek. 

21. Konsey toplantısının programı için tıklayınız.

9 Kasım'da Türkiye 5. Yeşil Ekonomi Konferansı kapsamında kayagazı konuşulacak. (NV)