AKP'li Kadın Vekillerden "Cinsel Suçun Cezası 2 Kat Artsın" Teklifi

AKP Kadın Kolları Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin öncülüğünde kadın milletvekillerinin imzasını taşıyan teklif, Türk Ceza Kanunu’nun cinsel suçları düzenleyen 105. maddesinde değişiklik öngörüyor.

"Cinsel istismarın cezası iki katına çıksın" 

Teklif, cinsel istismar suçlarının cezalarının iki katına, bir bölümünde ise üç katına çıkartılmasını hedefliyor.

Teklife göre istenen cezalar şöyle:

• Bir kimseyi cinsel amaçlı taciz eden kişi hakkında 3 aydan 2 yıla kadar olan hapis cezası 6 aydan 4 yıla çıkarılıyor.
  
• Hiyerarşi, hizmet ilişkisi, aynı işyerinde çalışmaktan dolayı sağlanan yarar, cinsel istismarda kullanıldığı takdirde ceza 6 yıl olacak.
  
• Mağdur istismar sonrasında işini, okulunu, ailesini terk etmek zorunda kalırsa ceza iki yıldan az olmayacak.
  
• Cinsel amaçlı taciz birden çok işlenmiş ve mağdurun ruh sağlığı bozulmuşsa ceza üst sınırdan verilecek.
  
• Daha önce bu suçtan ceza alanların suçu da yine üst sınır olan 4 yıldan başlayacak.
  
• Toplu olarak işlenen ve toplumda infiale neden olan olaylarda ise ceza altı yıl olarak belirlendi.

Arıtman'da müdahillik talebi

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, Hüseyin Üzmez davasına müdahil olmak üzere başvuruda bulundu.

Arıtman yaptığı yazılı açıklamada, Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez’in zanlı olarak yargılandığı 14 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel tacize uğramasıyla ilgili dava sürecinde kamuoyunda mağdur çocuğun haklarının yeterince korunmadığı endişesinin geliştiğini söyledi.

Üzmez’in tutukluluk haline, devlet korumasında olan mağdur çocuk için bedensel ve ruhsal zarar görmediğine ilişkin verilen sağlık raporu neticesinde son verildiğini hatırlatan Arıtman, şunları söyledi:

“Davada çocuğun haklarını savunması gereken Devlet Bakanı Sayın Nimet Çubukçu ancak göreve davetimden sonra yeni bir sağlık raporu için girişimde bulunacağını beyan etmiş, ama zanlının tutukluluk haline itiraz edeceğine dair bir açıklamada bulunmamıştır. Bu itirazların aslında mahkemenin söz konusu kararları vermesinden önce yapılması gerekliydi. Bu şartlar altında devletin korumasında olan ve dolayısıyla milletimizin çocuğu konumundaki mağdur çocuğun haklarını korumak amacıyla milletin vekili sıfatıyla ilgili mahkemeye davaya müdahil olma talebiyle müracaat ediyorum."(EZÖ)