Akdağ Tehdit Etti, Hekimler Tartaklandı

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Köksal Aydın'ın bianet'e verdiği bilgiye göre, Dışkapı Eğitim, Etlik Eğitim ve Etlik Doğumevi hastanelerinde, sağlık sorunlarıyla ilgili açıklayıcı bilgi veren, bildiri dağıtan hekim ve sağlık çalışanlarına hastanenin özel güvenlik görevlileri fiziksel müdahalede bulundu.

SES bugün yaptığı basın açıklamasında, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın 14 Mart'tan önce sağlık emekçilerini tehdit eden açıklamalarını gündeme getirdi; "IMF, Dünya Bankası politikalarını hayata geçirmek için kendi çalışanına, kendi halkına bu denli tahammülsüz bir Bakanla sağlık alanının sorunlarını çözebilmek mümkün değildir. Sayın Bakan biran önce istifa etmeli veya görevden alınmalıdır. Savcıları göreve çağıran Sayın Bakana karşı biz de hem savcıları, hem de halkımızı göreve çağırıyoruz" dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Gençay Gürsoy da, bir kadın hekimin darp edildiği bilgisini bianet'e verdi.

Aydın, dün eylemler sırasında bu bilgiyi kamuoyuyla paylaştıklarını, bunun suç duyurusu niteliğinde olduğunu söyledi. Gürsoy da, Birlik olarak hastanenin başhekimliğine ve Sağlık Bakanlığı'na şikayetlerini ilettiklerini bildirdi.

Ankara'daki yürüyüş sırasında da kolluk kuvvetlerinin engelleme girişimi olduğunu anımsatan Gürsoy, buna karşın eylemin başarıyla sona erdiğini söyledi.

SES: Bakan Akdağ dinlemek yerine tehdit etmeyi yeğledi

SES, bugün Ankara'da bir basın toplantısı düzenledi ve Bakan Akdağ'ın sağlık emekçilerini "dinlemek ve anlamaya çalışmak yerine; karşılarında durmayı, gerçekleri saptırmayı, tehdit ve şiddet yolunu tercih ettiğini söyledi.

Aydın, toplantıda, Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Etlik İhtisas ve Etlik Doğumevi'nde özel güvenlik görevlilerinin sendikanın merkez yönetim kurulu üyelerine, şube yöneticilerine ve Ankara Tabip Odası (ATO) yöneticilerine saldırdığını, tartakladığını anımsatarak şöyle dedi:

"Bir Bakan düşünün, özellikle de bir Sağlık Bakanı ki kendi çalışanına şiddet uygulatmakta, en doğal sendikal hakkımızın kullanılmasını engellemeye çalışmaktadır. Üstelik bu yaşananlar bizleri en iyi algılaması gereken günde 14 Mart'ta yaşanmaktadır." (TK/NZ)