Adèle Haenel: “Mor washing’in parçası olmak istemiyorum”

33 yaşındaki Adèle Haenel, Fransa sinemasının en yetenekli oyuncularından biri olarak görülüyor. 

Oyuncu, uzun zamandır sinema sektörüne yönelik eleştirileriyle gündeme geliyor.

Son olarak Almanya merkezli FAQ dergisine verdiği röportajda, dünya genelinde kadınların ve beyaz olmayanların maruz kaldığı ayrımcılık ve çoğu zaman yok sayılmadan ötürü sinema sektöründen uzaklaştığını ve tiyatroya yöneleceğini söyledi.

"Sektör eşitsizlik dünyasını savunuyor"

Haenel sözlerine şöyle devam etti:

"Sinema sektörü kesinlikle gerici, ırkçı ve ataerkil. Kendimize dünyanın daha iyi bir yöne gideceğini söylediğimizde yanılıyoruz. Toplumu harekete geçiren tek şey toplumsal mücadeledir. Ve benim için bu sektörden ayrılmak, mücadele etmek anlamına geliyor. Bu sektörden temelli ayrılarak başka bir dünyanın, başka bir sinemanın parçası olmak istiyorum.

"Hayalim şunu açıklığa kavuşturmak: Bu sektör, kapitalist, ataerkil, ırkçı, cinsiyetçi, genellikle yapısal bir eşitsizlik dünyasını savunuyor. Bu konuda dürüst olalım."

Beyaz, erkek, heteroseksüel bakış açısı

Yönetmen Céline Sciamma'nın ilk filmi "Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi" dünya genelinde tanınırlığına büyük katkı sağlasa da sergilediği politik tutumlarıyla da kendinden çokça söz ettirdi Haenel.

Cinsel saldırı suçuyla yargılanan yönetmen Roman Polanski'nin 2020 yılında düzenlenen 45. César Ödülleri'nde aday gösterilmesini protesto eden Haenel, "Bravo pedofil," diye alkışlayarak salonu terk etmişti.

O dönemde de Haenel şunları kaydetmişti:

"Fransa sinemasındaki asıl sansür bazı insanların görünmez olması. Filmlerdeki beyaz olmayanlar nerede? Beyaz olmayan yönetmenler? Filmi (Les misreables) büyük başarı yakalayan Ladj Ly ve Mati Diop gibi istisnalar var ama bu film dünyamızdaki gerçekliği yansıtmıyor.

"Şimdilik hikâyelerin büyük bölümü klasik beyaz, erkek, heteroseksüel bakış açısıyla anlatılmaya devam ediyor."

* Adèle Haenel, röportajda "feminist washing" diyor. Kavram, kadınlara yönelik ayrımcılığın yapısal biçimlerini korumak veya geliştirmek için haklarını, mücadelelerini kullanan kişi ve şirketler için kullanılıyor.

Türkçe literatürde tam bir karşılığı yok. Pinkwashing, greenwashing, blackwashing, bluewashing gibi kullanımlar da var.

(TY)