Adalılar, kıyı işgallerine ve Diyanet tehdidine karşı eylemde

Adalılar, sahillerinin ve ormanlık alanların Kıyı Kanunu’na aykırı olarak özel şahıslara kiralanmasına, vakıflara, cemaatlere devredilmesine itiraz etti. “Kıyılar halkındır” diyerek Çam Limanı’na yürüdü.

BİA Haber Merkezi

Adalılar, kıyı işgallerine ve Diyanet tehdidine karşı eylemde — Fotoğraf: Dünya Mirası Adalar / X

İstanbul Adalar’da yaşayanlar sahillerinin ve ormanlık alanların Kıyı Kanunu’na aykırı olarak yüksek duvarlar, çitler, jiletli teller ile çevrilerek özel şahıslara kiralanmasına, vakıflara, cemaatlere devredilmesine karşı eylem yaptı.

Dün (21 Ocak) Heybeliada El Faro’da bir araya Adalılar, Çam Limanı’na kadar yürüdü. “Kıyılar halkındır” sloganları attı. Çam Limanı’nda bir açıklama yapan Adalılar, burada Milli Emlak’a ait bir parselin Kaymakamlık kararı ile tahliye edilip müftülüğe tahsis edilmesine tepki gösterdi.

Geçtiğimiz yıl da Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığına tahsisinin üst mahkemeden döndüğü hatırlatan Adalılar, kıyılarındaki işgallere ve işgal girişimlerine karşı yasaların uygulanmasını talep etti:

“Heybeliada kıyıları adım adım tarikat, cemaat ve mafyanın işgaline giriyor. Son olarak Adalar Kaymakamlığının tebligatıyla sanatoryumun yanındaki Çam Limanı plajının Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edilmiş olduğunu öğrendik. Çam Limanı ve Heybeliada Sanatoryum’u doğal ve kültürel mirastır, kimseye peşkeş çekilemez. Plaj işletmecisi ise karara itiraz etmiş ve başvurusu üzerine İstanbul 2. İdare Mahkemesi yürütmesi durdurma kararı vermiştir.

Adalılar olarak, tüm Prens adaları sahillerinin ve ormanlık alanların kıyı kanununa aykırı olarak yüksek duvarlar, çitler ve jiletli teller ile çevrilerek özel şahıslara kiralanmasına, vakıflara cemaatlere devredilmesine itirazımız var. Çam Limanı ve Heybeliada Sanatoryum’u doğal ve kültürel mirastır, kimseye peşkeş çekilemez. Sahiller ranta değil halka açılsın.”

Ne olmuştu?

Sağlık Bakanlığı, 1924’te Heybeliada’da kurulan Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi Heybeliada Sanatoryumu’nu 2005’te kapattı. Çam Limanı’ndaki diğer parseller ile birlikte sanatoryum ‘İslami Eğitim Merkezi’ oluşturulması amacıyla Eylül 2020’de Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edildi.

Bunun üzerine İstanbul Tabip Odası (İTO), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, İstanbul Barosu ve Türk Toraks Derneği kararın “Kamu yararına ve hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle iptal edilmesine dair dava açtı ve kazandı.

Ama Diyanet buranın dönüştürülmesinden vazgeçmedi. Çam Limanı’nda, deniz kıyısındaki küçük bir işletmeye, İstanbul Valiliği’nin emri ile Adalar Kaymakamlığı’ndan bir tebligat yollandı. Tebligatta plajın İstanbul Müftülüğü’ne tashih edildiği belirtiliyordu. Yapının boşaltılması istendi.

Liman ve sanatoryumu ile birlikte mevcut alanın büyüklüğü 224 dönüm.