"Adaleti hiç kimse bize hediye etmeyecek, biz kazanacağız"

Halkların Demokratik Partisi (HDP) “Demokrasi Buluşmaları” kapsamında 20 Temmuz 2020 günü, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ve Olağanüstü Hal (OHAL) nedeniyle işlerini kaybeden ve hayatları olumsuz yönde etkilenenler ile “Adalet Buluşması” ismiyle görüşme gerçekleştirdi.

TIKLAYIN: HDP "Demokrasi Buluşması"na çağırıyor

"Adalet Buluşması"nın ardından bir sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgede, "Adalet talebimiz ve mücadelemiz ilk günkü kadar diri ve güçlüdür" denildi.

"KHK'lılar toplumda yok hükmünde"

Sonuç bildirgesinin tamamı şöyle: 

"AKP iktidarının Olağanüstü Hal ilanının dördüncü yıldönümünde bir araya gelen bizler, OHAL ve KHK zulmüne maruz kalmış kesimler olarak, adalet talebi etrafında birleştik. Gerek askeri gerekse siyasi her türlü darbeye karşı duruşumuz nettir. Adalet talebimiz ve mücadelemiz ilk günkü kadar diri ve güçlüdür.

"Sorgusuz sualsiz işinden atılan, medeni ölüme mahkûm edilmeye çalışılanlarız. Kanun Hükmünde Kararnamelerle işinden atılan, işini yapmasına yasak konulan, 'ağaç kabuğu yesinler' denilen kamu emekçileriyiz. Her görüşten, her siyasi fikirden emekçiler olarak aynı zulme maruz kaldık. Diz çökmedik, zalimden el aman dilenmedik. Hakkımızı istiyoruz. OHAL Komisyonu’nun oyalamasına karnımız tok. OHAL Komisyonu feshedilmelidir. KHK’ler yürürlükte kaldığı sürece OHAL’in sürdüğünü vurguluyoruz.

"Bütün KHK’lerin hem hukuken hem de toplum nezdinde yok hükmünde olduğunu biliyoruz. Güvenlik soruşturması adı altında kurulmak istenen sürekli KHK düzenine hayır diyoruz. Er geç OHAL KHK’leri gidecek, biz gasp edilen haklarımızı geri alacağız. Bütün KHK’lerin sonuçlarıyla birlikte yok hükmünde sayılacağı, işten atılan tüm emekçilerin işlerine geri döneceği ve tüm haklarının iade edileceği bir ülke için mücadele veriyoruz. Bütün KHK’li emekçileri de bu anlayışla örgütlenmeye, bir araya gelmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

"Kayyum ataması halk iradesine darbedir"

"OHAL KHK’leriyle belediyelerine el konulan Kürt halkının yanındayız. Biliyoruz ki OHAL’le başlayan kayyum siyaseti bugünkü rejimin temel bir özelliğidir. Her bir kayyum ataması, halk iradesine bir darbedir. Bütün kayyum atamalarının sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırıldığı, seçilmiş belediye yöneticilerinin görevlerine kaldıkları yerden devam ettiği bir ülke için mücadele veriyoruz.

"OHAL KHK’ları ile kapatılan basın yayın organlarının, derneklerin, televizyonların tüm haklarının iade edilmesini istiyoruz. OHAL’in dördüncü yılında sansür yaşamın bütün alanlarına yayılmış, artık AKP iktidarı halkın yegâne bilgi alma kanalı olan sosyal medyayı yasaklamaya çalışmaktadır. Söz, düşünce, basın ve örgütlenme özgürlüğüne vurulan prangaların, sansür-otosansür çarkının karşısındayız. 

"AKP iktidarının kurduğu partili yargı düzeni adaletin gerçekleşmesinin önündeki en büyük engeldir. Her türlü hukuksuzluğu topluma ve dünyaya teşhir edeceğiz. Adaleti hiç kimse bize hediye etmeyecek. Onu kendi mücadelemizle kazanacağız."

(SO)