Fotoğraf: Sayim Harmancı / AA
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) dün (23 Şubat 2020) Türkiye-İran sınırında meydana gelen ve 10 yurttaşın öldüğü 5,9 büyüklüğündeki deprem sonrası “Fay Yasası” çıkartılması talebini yeniledi.
Fay zonları üzerindeki binaların kentsel dönüşüme tabii tutularak boşaltılmasını isteyen JMO, bu alanlara insani kullanım amaçlı yapıların yapılmasının önlenmesi talebinde bulundu.
Kentsel dönüşüm uygulamalarına öncelikli olarak bu alanlardan başlanmasını isteyen JMO tarafından yapılan açıklamada “Bugün yaşadığımız depremden kaynaklı yıkımlardan ve acılardan toplumun korunması sağlanmalıdır” denildi.
"Özpınar Mahallesi fay hattının tam üzerine kurulu"
Dünkü depremin analizine de yer verilen açıklama ilk değerlendirmelere göre depremin, Başkale-Khoy Fay Zonu'nun Khoy şehrinin kırsal kesimlerine denk gelen bölümünde gerçekleştiği ifade edilerek şöyle denildi:
"Başkale Fay Zonu (BFZ) Türkiye'nin güneydoğusunda, Şemdinli-Yükseova Fay zonu ile İran'ın kuzeybatısında bulunan Guilato– Siah–Khoy Fay sisteminin arasında yer almaktadır. İlk belirlemelere göre sol yanal atımlı, yaklaşık 55-60 km uzunluğunda olan bu fay zonunun, Özpınar Mahallesi (Başkale) ile Khoy arasındaki segmentinin kırıldığı anlaşılmaktadır.
"Bölge incelediğinde, en fazla hasarın oluştuğu ve 7 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, Özpınar Mahallesi yerleşim alanın fay hattının tam üzerine kurulmuş olduğu, yine Güvendik, Gelenler, Bilgeç, Ömerdağı ve Kaşkol mahalleleri yerleşim alanlarının ise Başkale-Khoy Fayı zonuna çok yakın mesafelerde kurulduğu görülmüştür."
"Gerek 42 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, 1600'ü aşkın vatandaşımızın yaralandığı Sivrice (Elazığ) depremi, gerekse Denizli, Manisa, Akhisar ve bugün yaşanan ve 10 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, 35'i aşkın vatandaşımızın yaralandığı Khoy depremleri de göstermektedir ki, en çok ölüm ve hasar doğrudan fay zonları ve hatları üzerinde kurulan yerleşim birimlerinde meydana gelmektedir."
"Zonlar üzerinde 100 bini aşkın bina var"
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) 2012’de yayınladığı Türkiye Diri Fay Haritası’nı hatırlatan JMO Türkiye’de 18 kentin, 80’i aşkın ilçenin ve 502’yi aşkın köyün doğrudan fay zonları üzerine bulunduğunu, bu zonlar üzerinde 100 bini aşkın binanın yer aldığı açıkladı.
"Birçok yurttaşımız yaşamını yitirecek"
Açıklamada “Fay hatları veya zonları üzerinde yer alan binalarda yaşayan yurttaşlarımız her an olabilecek bir depremde öncelikli olarak etkilenecek, hiç istemesek de, birçok yurttaşımız yaşamını yitirecektir” denildi.
Fay hatları ve zonları üzerinde yer alan yurttaşların can güvenliklerinin sağlanması amacıyla 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 2. Maddesinin 1. Fıkrası’nda değişikliğe gidilmesini isteyen JMO, söz konusu yasanın şu şekilde değiştirilmesi talebinde bulundu:
“Yapılacak özel jeolojik araştırmalar sonucunda aktif olduğu tespit edilen fay hattı veya zonları ile heyelan, kaya düşmesi, çığ, su baskını gibi doğa kaynaklı afetlere uğramış veya uğrayabilir alanlar üzerine herhangi bir yapı inşa edilemez. Tespit edilen bu alanlar 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu çerçevesinde imar planlarına işlenir. İmar planı bulunmayan kasaba ve köylerde harita ve krokilere işlenmek suretiyle afete maruz olabilecek alan olarak ilan edilir. Afete maruz alanlar, İçişleri Bakanın teklifi ile Cumhurbaşkanlığınca kararlaştırılır. Bu suretle tespit olunan alan sınırları Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının isteği üzerine ilgili valiliklerce mahallinde ilan olunur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir”
Kurumdan yapılan açıklamada “Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, TBMM yi Acilen Göreve Davet Ediyoruz!” denildi. (HA)