Fotoğraf: Sosyal medya
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu, 1 Ağustos 2014’te İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye’de yürürlüğe girdiğini hatırlattı ve Sözleşme’den vazgeçilmemesi çağrısı yaptı.
TIKLAYIN - İstanbul Sözleşmesi Ne Diyor? Devlet Ne Yapıyor?
TIKLAYIN - 7 Soru, 7 Yanıt: İstanbul Sözleşmesi Nedir, Ne Getiriyor?
#KadınKatliamıVar Artık öldürülen, şiddete uğrayan kadınların haberini yapmak istemiyoruz.
— Gazeteciler Sendikası (@TGS_org_tr) August 1, 2020
5 Ağustos’ta gerçekleşecek kadın eylemlerine katılıyor #İstanbulSözleşmesindenVazgeçmiyoruz pic.twitter.com/86ibyNmgwa
"Tartışma konusu haline getirilmesi dahi kabul edilemez"
TGS’den kadınların açıklamaları şöyle:
“Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan sözleşmenin İstanbul adını taşıması, olumlu anlamda bir ayrıcalık olması gerekirken, sözleşmenin Türkiye’de 2020’de tartışma konusu haline getirilmesi kabul edilebilir değil.
“2011 ve 2014’te o dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından TBMM'ye yollanan tasarının gerekçesinde, sözleşmenin hazırlanması ve sonuçlandırılmasında Türkiye'nin "öncü rol" oynadığına dikkat çekiliyor, sözleşmeye “taraf olunmasının ülkemize ilave bir yük getirmeyeceği ve ülkemizin gelişen uluslararası saygınlığına olumlu katkıda bulunacağı” hükümet tarafından en yüksek düzeyde ifade ediliyordu.
"Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Sözleşmeye taraf olunmasını "Önemli bir iradedir, gereğini yapmak da hepimizin görevidir" diyerek tarif ediyordu.
‘Ne değişti?’
"2020’ye geldiğimizde erkek şiddeti her geçen gün artarken, hemen her gün bir kadın öldürülürken iktidara soruyoruz: Ne değişti?
“Neden artık şiddet gören kadınların yanında durmak için, kadınları korumak için çekinceler öne sürüyorsunuz? Neden altında imzanızın bulunduğu İstanbul Sözleşmesi’ni bugün birtakım algı kampanyalarıyla şeytanlaştırıyorsunuz?
“Türkiye Gazeteciler Sendikası, Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu olarak, iktidar yanlısı, tarikat cemaat yanlısı Türkiye medyasına da bir çift sözümüz var. Emir komuta zinciri içinde hareket ederek, meslek ahlakını unutarak, kadınların İstanbul Sözleşmesi isyanını görmezden gelerek, saklayarak, daha da kötüsü sözleşmenin karşısında saf tutarak yaptığınız yayınlar nedeniyle, öldürülen kadınların kanı sizin de elinizdedir.
““Meslektaş” diyemediğimiz, hayatı dine göre, sözüm ona “örf ve adetlere” göre tasarlamanın peşinde bazı isimler tarafından yazılan yazılarda, atılan gazete manşetlerinde, başlıklarda İstanbul Sözleşmesi’nin aileyi yok ettiği iddia edilmektedir. Kadınlar yok olsun ama aile yok olmasın diyen bu zihin yapısı, karşısında kadın hareketini bulacaktır. Kadına yönelik şiddet haberleri bitene kadar mücadelemiz sürecektir.
“TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu olarak tekrar ediyoruz; İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz! İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasını değil, uygulanmasını talep ediyoruz.
“Çünkü biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı bugün her biri birbirine güç verecek yüzlerce kadın hayatta olacaktı, alınmayan önlemler yüzünden nasıl da katledildiklerini anlatan haberlere fotoğraf olarak değil, sevdiklerinin albümlerinde yaşama sevinciyle dolu gülüşleriyle yer almaya devam edeceklerdi.
“Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı; gazete sayfalarında, köşelerinde kadınları aşağılayan, ikincilleştiren, şiddeti hak etmiş gösteren, meşrulaştıran ifadeler “bunlar devletin korumakla yükümlü olduğu eşitlik ilkesine aykırı” denilerek incelenecekti. Kadınların hayatlarının nasıl karartılacağına ilişkin manşetler atan gazete bile diyemeyeceğimiz gazetelere “bunu yapamazsınız” denilecekti.
"Ve halk, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik mesnetsiz saldırıları değil, bu sözleşmenin kadınlara güç veren maddelerini, bu sözleşmeyle eşgüdümlü çıkarılan yasaların kadınları nasıl koruduğunu daha çok okuyacak, şiddet failleri cesaretlendirilmeyecek, kadınlar “şiddet karşısında yalnız değilim” duygusunu daha çok yaşayacaktı!
Meslektaşlara çağrı
“Biz kadın gazeteciler, kadın hareketinin sözleşmenin yürürlüğe girmesinin yıldönümü olan 1 Ağustos’ta sosyal medyada, sözleşmenin AKP MYK’sında görüşüleceği tarih olan 5 Ağustos’ta ülkenin dört bir yanında gerçekleşecek olan kadın eylemlerinde yer alacağımızı bildiriyor, #İstanbulSözleşmesindenVazgeçmiyoruzsözünü sahipleniyor, bu sözü büyütmek için tüm meslektaşlarımıza çağrı yapıyoruz.” (EMK)