Sivil Düşün Avrupa Birliği (AB) Programı, 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla Türkiye’nin tüm kentlerinden sivil toplum örgütleri ve aktivistlerin katılımıyla Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği temalı danışma kurulu toplantısı düzenledi.
Toplantıda kadına yönelik şiddetle mücadele, çalışma hayatında kadın, mülteci kadınlar, medyada kadın temsili gibi başlıklar kadın hakları ve toplumsal cinsiyet alanında çalışan kişi ve kurumlar tarafından tartışıldı.
Sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin konuşma ve deneyim aktarımlarıyla başlayan toplantı, öğleden sonra eş zamanlı atölyelerle devam etti. Etkinlik süresince “Erkeklik istisnai bir durumdur” fotoğraf sergisi açık kaldı.
Divan Otel'de gerçekleşen toplantıya 54 şehirden 60 kadın örgütü ve 170 kişi katıldı.
Sivil Düşün’den yerel örgütlenmelere destek
Toplantının açılış konuşmasını yapan Sivil Düşün’ün AB Türkiye Delegasyonu’ndan Paolo Scialla Sivil Düşün’ün desteklediği projelerden söz ederek “Önümüzde hala çok büyük zorluklar var. Koordinasyonumuz kararlılıkla devam etmeli ve her iki tarafın da taahhüdü eksilmemeli” diye konuştu.
Scialla’nın ardından söz alan Sivil Düşün Avrupa Programı’ndan Özge Konuralp etkinliği kadın aktivistlere ve şiddet gören tüm bireylere adayarak Sivil Düşün’ün projelere destek verirken bölgesel ve tematik öncelik belirlemediğini söyledi.
Sivil Düşün olarak yerellerde yeni örgütlenmeye çalışan sivil toplum örgütlerinin ve aktivistlerin desteklenmesini amaçladıklarını belirtti.
Doğu Akdeniz Dayanışma Ağı’ndan şiddet izleme yöntemleri üzerine
Toplantının ilk ayağında kadına yönelik şiddetle mücadele tartışıldı. Doğu Akdeniz Dayanışma Ağı, bianet, Kadın Dayanışma Vakfı ve Lotus Dayanışma ve Yaşam Derneği’nden temsilciler Sivil Düşün desteğiyle gerçekleşen projelerinin aktarımını yaptı.
Şiddet izleme yöntemleri üzerine konuşan Doğu Akdeniz Dayanışma Ağı’ndan Muhal İkikardeş Türkiye’de verilerin birbirini tutmadığını, veri izlemenin son iyi yıldır sistemli bir şekilde gerçekleşmediğini söyledi.
Şenay Aydemir’den "52 Erkek 52 Hafta kampanyası"
bianet’in “52 Erkek 52 Hafta: Erkekler erkek şiddetini yazıyor” projesinin koordinatörlüğünü yapan Şenay Aydemir kampanyaya ilişkin soruları yanıtladı.
“Erkeklerin gündelik hayatta farkında olmadan erkekliği yeniden ürettiğini fark ettik. O nedenle dilimizi kadına şiddete yöneltmeden, temel meseleyi erkek şiddetini kendi alanına bakarak nasıl anlatabiliriz noktasından kurmaya çalıştık.
“Türkiye’de kendini kadın olarak var etmek çok daha kolay ve erken yaşlarda oluyor. Ancak erkekliğin bir sorun olarak var olması o kadar kolay değil çünkü kimse size çıkıp bunun bir sorun olduğunu söylemiyor. Muradımız, şiddet dışında erkeklik dilinin üretildiği başka damarları da göz önüne serebilmek.”
Akıllı: Şiddet gören kadınların sadece yüzde 11’i kurumlara başvuruyor
Kadın Dayanışma Vakfı’ndan Yelda Akıllı Sivil Düşün’ün vakfın görünür kılınmasındaki desteğinden söz etti. Manevi taciz ve psikolojik şiddet konusundaki çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Avukatlar ve uzmanlar eşliğinde dava izlemenin ve davalara katılımın öneminden bahseden Akıllı, psikolojik şiddet alanında cezasızlığın çok yüksek oranda yaşandığını söyledi.
“Şiddet gören kadınların yüzde 40’ı yardım istemiyor. Ailede şiddet hep olduğu için bunu bir norm olarak kabulleniyorlar. Şiddeti geçici olarak durdurmada da kısa süreli terk etme stratejisine başvuruyorlar. Şiddet gören kadınların sadece yüzde on biri kurumlara başvuruyor.”
Flört şiddeti: “Şiddetim olma, sevgilim ol”
Lotus Kadın Dayanışma ve Yaşam Derneği’nden Gülfer Kırbaş Battal Sivil Düşün’ün desteğiyle başladıkları “Şiddetim olma, sevgilim ol” kampanyasını anlattı.
“Bu şiddet daha çok karşımıza psikolojik olarak çıkıyor. Erkeğin de bütün baskılarının meşrulaştığı sürece denk geliyor. Telefonların kontrol edilmesi, ne giydiğinize karışılması, sosyal medya hesaplarının şifrelerinin bilinmesi gibi genç kadınların ciddi anlamda pasifize edildiği ama şiddet olarak farkına varmadığı bir alan.
“Flört, sevgililik öncesinde yaşanan güzel ve sevimli evre olarak algılandığı için kimse o aşamada şiddet olacağını kabullenmiyor. O nedenle kampanyada flört değil sevgili olarak kullandık. Sorunun kentte görünür olması için yerelden çalışmalar düzenliyoruz.”
Sivil Düşün hakkında Sivil Düşün AB Programı, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun 2010-11 tarihlerinde 11 ilde 730 sivil toplum temsilcisiyle gerçekleştirdiği danışma toplantılarından çıkan geniş kapsamlı çalışma sonucunda, sivil toplum örgütlerinin ortak kaygılarının dikkate alınması ve gereksinimlerinin belirlenmesiyle tasarlandı. Program, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından aktivistler ve sivil toplum örgütlerine hızlı ve esnek destek sağlamak üzere tasarlandı. Tek aşamada kolay şekilde başvuru yapılabilen program, hak temelli çalışmaların hayata geçmesine katkı sunuyor. Sivil Düşün faaliyetlere etkinlik/toplantı, hareketlilik ve ağ oluşturma, örgütlenme, kampanya ve iletişim olmak üzere beş kategoride destek sunuyor. |
(TP)