Haberin İngilizcesi için tıklayın
Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi’nin başlattığı “Kadınlara Pembe Otobüs İstiyoruz” imza kampanyasına Vanlı kadınlar tepki gösterdi.
Vanlı kadınlar, söz konusu kampanyanın erkekler tarafından başlatıldığını ve imzalayanların da erkek olduğunu belirtti.
“Bu çalışma erkek eliyle başlatıldı ve imza atanlar arasında kadın yok”
Mezopotamya Ajansı’na konuşan ve benzer bir uygulamanın Bursa’da da devreye konulduğunu söyleyen Figen Çolakoğlu, kampanyanın erkekler tarafından örgütlenmesini eleştirdi, kadınların yasal haklarının gasp edildiğini söyledi:
"Şimdi Van'da erkek eliyle böyle bir çalışma başlatıldı. Erkek eli diyorum çünkü bu kurulan stantlarda hiçbir şekilde kadın yok. Onunla beraber imza atan bireylerde de takip ettiğimiz kadarıyla kadın yok. Bu yaklaşım kadının yaşam alanını daraltan bir yaklaşımdır. Genel olarak toplumsal cinsiyetçilik noktasında ayrıştıran, bölen ve aslında cins kavramını çok ön plana çıkaran ve o cins kavramı noktasında kadını vuran bir nokta olarak görüyorum.”
“İyi yürümüyorsunuz, böyle yürüseniz daha iyi olur’ da diyebilirler”
Emine Bozkurt, böyle bir kampanya başlatılırken bile kadınlara sorulmadığını vurguladı:
" Pembe otobüsün ortaya çıkması bizler açısından komik ve trajiktir. Kadınlar olarak biz bunu zaten kabul etmeyeceğiz. Kadınların nasıl giyineceği, nasıl düşüneceği durumundan sonra 'İyi yürümüyorsunuz, böyle yürüseniz daha iyi olur' gibi durumlarla da karşı karşıya kalabiliriz. Biz kadınlar olarak kendi çevremize bu uygulamaların zararlarını anlatacağız.
“Kampanyayı başlatan erkekler önce kendilerini eğitip, kendilerini ikna etmeleri gerekiyor. Bütün tacizi de istismarı da yapanlar erkek, böyle bir kampanyayı başlatanlar da yine erkekler."
“Erkekler ‘Kusurumuza bakmayın, kendimize hakim olamıyoruz’ diyor”
Tuğba Kurt pembe otobüs kampanyası başlatan erkeklerin “Kadınlar, kusurumuza bakmayın elimize, gözümüze hakim olamıyoruz” demek istediğini söyledi.
Eylem Uca da "Tacize uğramamak için izole edilmesi gerekenlerin kadınlar değil, tacizi uygulayanların yargılanması gerekiyor. Maalesef ülkemizde yargı bu anlamda biraz tersten işliyor. Biz bunu kabul etmiyoruz” diye konuştu.
Mesude Demir ise, kampanyayla suçlu olanı değil de mağdur olanın toplumdan izole edilmek istendiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“İstismarı ve tacizi yapan erkekler, kadınları katledenler erkekler kravat takarak saygın tutum indiriminden yararlanırken, bir kadın neden pembe otobüse binmek zorunda kalsın ki? Bu tacizciyi, istismarcıyı aklamadır. Bu uygulama kadın pembe otobüse binmezse 'taciz ve istismarda bulunabilirsin' anlamına gelmektedir. Bu sakat zihniyete karşı her zaman mücadele edeceğiz. Kadınlar olarak bu uygulama ile sonuna kadar mücadele edeceğiz."
Ne olmuştu?
Van’da “Pembe Otobüs” tartışmaları 3 Ocak’ta Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi’nin “Kadınlara Pembe Otobüs İstiyoruz” isimli bir imza kampanyası başlatması ile yeniden gündeme gelmişti. İmza toplayanların ise erkek olması sosyal medyada oldukça tepki ile karşılanmıştı.
Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu da 9 Ocak'ta yazılı bir açıklama yaparak "Bu tür uygulamalar, kadınları 'koruma' adı altında ayrımcı uygulamalara maruz bırakmak ve tacizciyi değil tacize uğrayanı tecrit etmek anlamına gelmektedir. Taciz riskiyle her yerde karşı karşıya olan kadını ayrıştırmak, kadınların kamusal alanları kullanımını, seyahat özgürlüğünü kısıtlamak, kadınların toplumsal alandaki varlığını 'tehdit' haline getirmektedir" demişti.
“Pembe Otobüs” uygulaması 2011’den bu yana hükümet tarafından sık sık gündeme getiriliyordu. Türkiye’de ilk olarak Mart 2015’te Urfa’da başlatılan “Pembe Otobüs” uygulaması, daha sonra tüm tepkilere rağmen Bursa’da “kadınlara özel vagon” adı altında “Bursaray” ile devam etti. Yine benzer bir uygulama olan “Pembe Trambüs” 2017’de Malatya’da uygulamaya sokuldu. (EC/ÇT)