Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), Meclis’teki Boşanma Komisyonu’nun hazırladığı rapor üzerine bir basın açıklaması yayımlayarak Komisyon’a “Boş ol, boş ol, boş ol!” dedi.
Kısaca Boşanma Komisyonu olarak bilinen “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu” 479 sayfalık bir rapor hazırladı. Rapor kadın hakları savunucularının tepkisini çekti.
EŞİTİZ - Eşitlik İzleme Kadın Grubu’nun ardından, KA.DER de yazılı bir basın açıklamasıyla “Bu komisyon ‘boşanmalar’ bahane edilerek, kadınların yasal haklarının ellerinden alınmasına hizmet etmektedir” dedi.
KA.DER “Kadın örgütleri, ulusal ve uluslararası sözleşmeler devre dışı bırakılarak yürütülen komisyon çalışmaları sonunda hazırlanan bu raporu kabul etmiyoruz” derken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu olmak üzere, “akıl, izan, vicdan sahibi” tüm milletvekillerini “görevlerinin gereklerini yapmaya” çağırdı.
TIKLAYIN- BOŞANMA KOMİSYONU RAPORUNDA NELER VAR?
TIKLAYIN- EŞİTİZ'DEN BOŞANMA KOMİSYONUNUN ÖNERİLERİNE TEPKİ
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Bu komisyonun kurulma amacı Türkiye’de boşanmaların “önü alınamaz hale geldiği” iddiasıdır. Oysa Türkiye, evlenme oranında 45 ülke arasında 6, boşanmada ise 43 ülke arasında 26.’dır. Türkiye’deki evlenme hızı 7.7 iken boşanma hızı 1.7’dir (komisyon raporundaki veriler). Bu komisyon “boşanmalar” bahane edilerek, kadınların yasal haklarının ellerinden alınmasına hizmet etmektedir. Komisyon çalıştığı süre boyunca, “kadın, çocuk, ayrımcılık” bazında yıllardır çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) çoğunu dinlemekten kaçınmıştır. STK temsilcileri AKP milletvekili Sait Yüce tarafından komisyonda hakarete uğramış, kapı dışarı edilmeye çalışılmıştır. Komisyon “erkeklerin ve babaların mağduriyetlerini” dinlerken, en büyük boşanma nedeni olan “kadına yönelik şiddeti” görmezden gelmiştir. 479 sayfalık raporda “şiddet” sadece 1 sayfalık yer bulmuştur. Raporda kadınların lehine gözüken ve bir elin parmakları kadar bile olmayan öneriler ayrıntıya dair, zaten yapılması gereken uygulamalardır. Bunlar öne çıkarılarak “asıl amacın” yani “kadın ve çocukların hak gasplarının gölgelenmeye çalışılmasına” izin vermeyeceğiz. Bu raporda “emeği geçen” tüm milletvekillerine de soruyoruz: * Kadınlardan ve çocuklardan ne istiyorsunuz? * Kazanılmış hakları neden yok etmeye çalışıyorsunuz? * Çocukları tacizcileri/tecavüzcüleriyle evlendirmeye çalışmaktan utanmıyor musunuz? * Kadına yönelik şiddeti önlemek yerine neden teşvik ediyorsunuz? * Kadınları istemedikleri erkeklerle evli kalmaya neden zorluyorsunuz? * Şeriatı mı getirmeye çalışıyorsunuz? |