"Haksız tahrik indiriminin verilmesi için ortada haksız bir fiilin bulunması gerek" diyen avukat Yasemin Öz, "Yargı verdiği kararlarla erkeklerin kadınları ya da lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüelleri (LGBTT) öldürme nedenleri meşru görüyor; onlara hak veriyor" dedi.
"Haksız 'Haksız Tahrik'" panelinin konuşmacılarından Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı'ndan Fatma Mefkure Budak da "Yasalar kadından yana deniyor. Ancak devlet haksız tahrik indirimi uygulamasıyla namusu hukuk üzerinden yeniden yazıyor; namusu sahipleniyor" diye konuştu.
Sosyalist Feminist Kolektif'den avukat Selin Nakıpoğlu Akın da erkeklerin işledikleri cinayetlerin ardından aldıkları cezaları dinleyicilerle paylaştı.
"Meyve suyu ikramını reddetmek bile cinayet sebebi olabiliyor"
Müslüman Toplumlarda Cinsel ve Bedensel Haklar Koalisyonu'nun dün 11 ülkede gerçekleştirdiği eylem ve etkinliklerin Türkiye ayağında önce eylem, ardından da panel gerçekleştirildi.
Makine Mühendisleri Odası'ndaki panelin konusu kadınlara ve LBTT'lere yönelik erkek şiddeti ve mahkemelerin bu erkeklere verdikleri haksız tahrik uygulamasıydı.
Kadının İnsan Hakları Vakfı - Yeni Çözümler Derneği'nden Irazca Geray'ın kolaylaştırıcılığını yaptığı panelde Nakıpoğlu, erkeklerin işledikleri cinayetlerin ardından mahkemede verdikleri ifadelerden örnek verdi.
Nakıpoğlu, davalarda "meyve suyu ikram ettim, almadı", "cilveli saat sordu", "kot pantolon, tayt giydi", "göbeğine piercing takıyordu", "sevişmek istemedi, beni yataktan itti" gibi savunma yapan erkeklerin cinayet davalarında "ağır haksız tahrik" indirimleri aldıklarını anlattı.
"Haksız tahrik indiriminin erkekleri cesaretlendirdiğini" söyledi.
"LGBTT cinayetlerinin hepsinde haksız tahrik indirimi yapılıyor"
Öz, haksız tahrik indiriminin LGBTT bireyler açısından yarattığı sonuçlar üzerine konuştu.
"LGBTT'lere yönelik suçlar öldürme, yaralama ve cinsel saldırılardan oluşuyor. Birçok noktada kadın cinayetleriyle benzerlik gösteriyor. Ancak ortadaki tek fark LGBTT'lere yönelik nefret."
"LGBTT cinayetlerinde haksız tahrik indiriminin istisnasız uygulandığına" değinen Öz, "İki erkek cinsel ilişki kurmak için bir araya geliyor. Çıkan anlaşmazlığın ardından cinayet işleyen katil mahkemede 'bana eşcinsel ilişki teklif etti' diyor ve mahkeme onun 'haksız tahrik' altında cinayeti işlediğine karar veriyor" dedi.
"Ataerkil erkek mantığı bedeni bir fetih alanı, cinsel ilişkiyi de zapt eden/zapt edilen ilişkisi olarak görüyor. Yani erkek de 'kadınlaştırılmak' istendiğinde cinayet işlerse bu haksız tahrik indirimine gerekçe oluyor. Yargıçlardaki bu ataerkil bakış açısını kıramadığımız için gerek gey, gerek kadın cinayetlerinde bu kadar sık karşılaşıyoruz bu durumla."
Budak konuşmasına yasaların hakimlerin taktir hakkında bırakılmasını eleştirerek başladı.
"Kot pantolon giydiği için eşini/sevgilisini/kardeşini öldüren erkeklerin gerekçelerini sahipleniyor, erkeğe hak veriyor" dedi. "Devlet cinayeti işleyen erkeğin özrünü kabul ediyor. Erkeğin 'özrünü' kabul ediyor" diye ekledi.(BÇ)