Stajyer doktor Ayşe Yılbaş'ı öldüren ayrılmaya çalıştığı eşi Astsubay Kıdemli Çavuş Hüseyin Güneş Özmen'in yargılandığı davanın yedinci duruşması yarın (22 Temmuz) İstanbul 4. ağır Ceza mahkemesinde, Sultanahmet Adliyesi'nde görülecek.
Yarın aynı zamanda Sevim Zarif'in ölüm yıldönümü. Aktivist Zarif ve eşi bundan iki yıl önce Zarif'in eski eşi Yaşar Özcan tarafından öldürülmüşlerdi. Özcan iki ayrı cinayetten ikişer kez müebbet hapis cezasına çarptırılmış ve haksız tahrik indirimine yer olmadığına karar verilmişti.
Kadınlar yarın Sultanahmet Adliyesi önünde buluşuyor
Ayşe Yılbaş Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Nöroloji servisinde stajyer doktordu. Yılbaş boşanmak istediği eşi Astsubay Kıdemli Çavuş Özmen tarafından 22 Şubat 2008'de staj yaptığı hastanede 12 kurşunla öldürülmüştü.
Kadınlar yarın saat 11:00'de Sultanahmet Adliyesi'nde görülecek davayı takip ediyorlar ve tüm kadınları kadın katline karşı ses çıkarmak ve dayanışmak için Adliye'ye çağırıyorlar.
Ayşe Yılbaş dava süreci kronolojik olarak şöyle gelişti:
2 Temmuz 2009: Savcı Kadir Nazmi Yelkenci, sanığın okula şarjör götürmesi ve maktulün çıkmasını beklemesi ve olayın okulda gerçekleşmesinin cinayetin tasarlanarak işlenmiş olduğu sonucunu doğurmadığını söyledi ve sanığın TCK 82/1-d maddelerinden yani kasten insan öldürme kapsamında "eşe ve yakınlarına işlenmiş suç"tan cezalandırılmasını talep etti. Kadınlar ise bu duruma tepkili. "Sanığın 82/1-a'dan yani tasarlayarak insan öldürmekten cezalandırılmasını talep ediyoruz" diyen kadınlar sanığın müebbetle değil ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istiyorlar.
13 Mayıs 2008: İlk duruşmada Mahkeme heyeti sanık ve Yılbaş'ın ailesi adına babasını dinledi. Sanık "olay anında kendisinde olmadığını, şuurunu kaybettiğini" söyledi. İlk duruşmayı takip eden avukat Hülya Gülbahar'ın verdiği bilgiye göre Yılbaş'ın okula devam etmek istiyordu, sanık hem Yılbaş'ı hem de aileyi tehdit ediyordu. Anne ve kızı "can güvenliğimiz yok" diyerek defalarca şikayetçi oldular. Sanık, Yılbaş'a "seni bir Cuma günü öldüreceğim" diyordu.
12 Haziran 2008: Dava ertelendi. Kadınlar duruşma çıkışı kadın katlini protesto ederek müdahillikj taleplerini yinelediler.
10 Temmuz 2008: Avukatı sanık Özmen'in cinayeti işlediği sırada akli dengesinin yerinde olmadığını öne sürdü. Yılbaş'ın avukatları karşı çıkarak "Akli dengesi yerinde olmayan biri askerlik görevini nasıl sürdürür?" diye sordular. Mahkeme heyeti "Akli dengesi yerinde değildi" iddiası nedeniyle Özmen'i Adli Tıp Kurumu'na sevk etti.
12 Eylül 2008: Sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair istenen Adli Tıp Kurumu raporu gelmediğinden dava ertelendi.
7 Kasım 2008: İki önceki duruşmada istenen Adli Tıp Kurumu yine gelmediği için dava yine ertelendi. Kadın örgütlerinin tepkisi çocuğa cinsel istismardan yargılanan Vakit yazarı Hüseyin Üzmez'in yargılandığı davada hızla hazırlanan raporun Yılbaş davasında aylarca hazırlanmamış olmasına oldu.
23 Aralık 2008: Adli Tıp Raporu yine gelmedi. Ancak bu kez sanığın tutuklu bulunduğu Kasımpaşa Askeri Cezaevi'nden gelen zarf açıldı. Cezaevi disiplin kurulu raporunda özetle "sanığın etrafındakilere cezai ehliyeti olmadığına dair rapor almak için çabaladığını söylediği, bunun için 'şizofreni' kitabı temin ettiği ve bu yönde çeşitli başvurularda bulunduğu anlatılıyor. Raporu "Sanığın aklı başındadır. Her şeyi anlamaktadır" deniyordu.
16 Mart 2008: Adli Tıp Kurumu raporu yine gelmedi. Dava yine ertelendi.
13 Nisan 2008: Dört duruşma boyunca beklenen Adli Tıp Kurumu raporu çıktı. Rapora göre kendisinden ayrılmak istediği eşi Yılbaş'ı öldüren astsubay Özmen'in cezai ehliyeti tam, yani akli dengesi yerinde.
7 Mayıs 2008: Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle yargılanan sanık Özmen'in avukatları, sanığın cezai ehliyetinin yerinde olduğuna dair Adli Tıp Raporunu değerlendirmek için ek süre talep ettiler. Yılbaş'ın avukatları ise sanık müdafilerinin görüşlerini bir dahaki duruşmaya kadar açıklamalarını talep ettiler. Talep kabul edildi. (EZÖ)