Fotoğraf: AA
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, "Pandemide Okul Sağlığı" konulu bir basın toplantısı düzenledi.
TTB COVID-19 İzleme Kurulu üyelerinin ve alanın uzmanlarının katılımıyla online olarak gerçekleştirilen toplantıda, öznel koşulların göz önünde bulundurularak gerekli tüm önlemlerin alınarak yüz yüze eğitime güvenli şekilde başlanmasının sağlanması istendi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman'ın açılışını yaptığı basın toplantısına halk sağlığı uzmanları Prof. Dr. Sibel Sakarya ve Prof. Dr. Türkan Günay, çocuk psikiyatrisi uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Gresa Çarkaxhiu Bulut, okul hekimi Dr. Gülgün İnci Kıran ve eğitim bilimleri uzmanı Prof. Dr. Işıl Ünal'ın yanı sıra TTB COVID-19 İzleme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Prof. Dr. Özlem Kurt Azap katıldı.
Yanıtlanması gereken sorular
Doktorlar, okulların yeniden açılması için "Ne zaman yeniden açılmalı, kim için açılmalı ve hangi sağlık ve güvenlik önlemleri uygulanmalı?" sorularının yanıtlanması gerektiğinin altı çizdi.
Prof. Dr. Sibel Sakarya'nın okuduğu açıklamada, Covid-19 vaka sayılarının kontrolsüz şekilde arttığı bugünlerde okulların açılmasının 21 Eylül'e ertelenmesinin doğru bir karar olduğu aktarıldı.
Açıklama özetle şöyle:
"Okulların açılıp açılmama kararı bilimsel ve idari açıdan özenle ele alınması gereken bir karardır. İlgili tarafların, uzmanların, toplum temsilcilerinin görüşleri alınarak ve onların katılımıyla yapılacak iyi bir planlamayı, iyi izlem protokollerini, iyi iletişimi ve yeterli kaynak aktarımını gerektirir. En önemli konulardan biri, gerek açılma kararı için, gerekse okullar açıldıktan sonraki süreçte hastalığın toplumdaki ve okullardaki durumuyla ilgili bilgilerin açık biçimde, sürekli olarak, değiştirilmeden, karşılaştırmaya olanak sağlayacak şekilde paylaşılmasıdır.
"Gerekçe ve alınacak önlemler bilinmeli"
"Yöneticilere ve açıklanan verilerin doğruluğuna duyulan güven, salgınla mücadelenin her aşamasında, salgının iyi yönetilmesi ve uyumun artması için en önemli gerekliliklerden birisidir. Ailelerin, öğrencilerin, okul çalışanlarının ve tüm toplumun okulların açılmasına ilişkin bu önemli kararın gerekçesini ve alınacak önlemleri bilmeleri, onların da sürece katılması, uyumu ve işbirliği için gereklidir. Uzun soluklu olduğu anlaşılan bu süreçte toplumsal dayanışma için şeffaflık ve açıklık şarttır. Bu ilkenin gereğince yerine getirilmemesi, okulların açılmasının tartışıldığı bu dönemde önümüzdeki en önemli zorluk olarak durmaktadır.
"Öte yandan, okul ortamında verilen eğitimin çocuklar ve gençler için sağladığı yararlar dikkate alınarak, okulların güvenli biçimde açılmasını sağlamak için gerekli bütün çaba gösterilmelidir."
"İzlenecek yol, eşitsizlikleri artırmamalı"
Okulların açılması kararı verilirken koşulların yerel özelliklere, eğitimin düzeyine, mevcut olanaklara ve gereksinimlere göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğine yer verilen açıklamada, yapılması gerekenler dokuz maddede sıralandı:
- İzlenecek strateji, eğitimde varolan eşitsizlikleri artırmamalı, tersine bu eşitsizlikleri pandemi koşullarında bile olsa gidermeyi amaçlamalıdır.
- Okulların açılması, eğitimin sürdürülmesi veya ara verilmesi gibi kararlar, mevcut bilgiler ve bilimsel kanıtlar çerçevesinde ülkemize özgü belirlenmiş ölçütlere dayanarak yapılmalı ve bu ölçütler toplumla paylaşılmalıdır.
- Gerek okul çocukları, gerek öğretmenler gerekse aile bireylerinden risk grubunda bulananlara yönelik alınan koruma önlemleri belirlenmeli ve toplumla paylaşılmalıdır.
- Öğretmen-öğretmen, öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci etkileşimlerinin fiziksel koşulları ile ilgili kuralların ne olması gerektiği ve kurallara uymanın nasıl sağlanabileceği, izlenebileceği, olası toplumsal tepkiler üzerinde de düşünülmelidir.
- Ders saatleri ve ders araları konusunda ayarlamalar yapılmalıdır.
- Pandemi döneminin oluşturduğu gereksinimler göz önüne alınarak birinci basamak sağlık hizmetleri düzeyinde okul sağlığı hizmetleri yeniden yapılandırılmalı ve etkinleştirilmelidir.
- Okullarda psikososyal hizmetlerle ilgili ihtiyaçlara yönelik bir yapılanma ve örgütlenme modeli oluşturulmalıdır.
- Okullarda teması azaltmaya yönelik uygun yöntemlerin bulunması için MEB, ilgili uzmanlık gruplarından ve sivil toplum kuruluşlarından görüş almalı, işbirliği yapılmalıdır.
- Türkiye'nin bu öncelikli ve önemli konuda kısa, orta ve uzun vadeli bir stratejik plana ihtiyacı vardır. Bu plan olmadıkça ve tüm karar süreçlerinde ve uygulamalarda öğretmen ve ailelerin katılımı/katkısı sağlanmadıkça konu içinden çıkılmaz bir hal alabilir. (AÖ)
Pandemide Okul Sağlığına İlişkin Uzman Görüşleri Raporu için burayı tıklayın.