Taksim'e Cami Projesi'ne Onay
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Uzun süredir tartışılan Taksim’e cami projesine İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulundan 19 Ocak’ta onay çıktı.
Taksim Sular İdaresinin hemen arkasına yapılması planlanan caminin mimarlarının Şefik Birkiye ve Selim Dalaman’ın olması planlanıyor.
Hürriyet gazetesinden Dinçer Gökçe’nin haberine göre, Kurul’un onayında geçen cami projesi bin 482 metrekarelik bir alanda hayata geçirilecek. Caminin taban oturumu 900 metre olarak projelendirildi. Taksim Camii için planlanan zemin üstü bina yüksekliği 20,70 metre, kubbe yüksekliği 9,6 metre, toplam mahya yüksekliği ise 30,3 metre. Planlanan yüksekliğin, cami alanına yakın iki kilisenin yüksekliğine denk olduğu öğrenildi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait arsa üzerine yapılması planlanan caminin üç kat altına 180 araçlık otopark ve konferans salonu yapılması da planlanıyor. Alanda bulunan dükkânlar tahliye edilecek.
Hukuki süreç
Taksim’de cami yapımı 70’li yıllara kadar uzanan bir süreç. Birçok mahkeme kararı var.
Son olarak 2011'de Belediye'nin hazırladığı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama planı ile dayanağı 1/5000 Nazım İmar Planı'nı yürürlüğe girdi.
Ancak Beyoğlu Semt Dernekleri Platformu, bu imar planlarının kendilerine sorulmadan hazırlandığını belirterek iptali için dava açtı.
İstanbul 10. İdare Mahkemesi, imar planlarını tarihi kenti koruyamadığı, bütünsel olmadığı, şehircilik planları ile plan yapım yönetim ve tekniklerine uygun olmadığı gerekçesiyle iptal etti.
Ancak Danıştay 6. Dairesi, Temmuz 2015’te İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu. Uzmanların pek çok yönden örnek karar olarak gösterdiği kararı Danıştay bilimsel bulmadı, soyut olduğunu belirtti.
"Siyasi bir karar"
Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, 2015’teki Danıştay kararının siyasallaşmış bir karar olduğunu belirtti.
“Taksim’e cami projesi 70’li yıllardan beri tartışılıyor. Uzun bir hukuki süreci var. Caminin yapılmayacağına dair birçok mahkeme kararı var. Buna rağmen 2015’te aynı anda birçok mahkeme kararı birden bozuldu. Camiye olanak tanıyan Koruma Amaçlı İmar Planı’nın iptali bozan karar da bunlardan biri. Bu karara karşı 2015'te itiraz ettik. Bunlar yargının siyasallaştığı bir sürecinin sonucuydu. Siyasallaşmış bir karar. Daha fazla söze gerek yok." (NV)
