Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen, “Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması” 2016 yılı sonuçları açıklandı.
Araştırma, Türkiye’de mevcut ve olası sorunlar ile gündeme ilişkin toplumun bakışını tespit etmeye çalışıyor. 26 ilde 1000 kişiyle önceden hazırlanmış soru formuna bağlı yüz yüze görüşmeler yapıldı.
En büyük sorun "terör"
Araştırmaya göre Türkiye’de 2016 yılında halk en büyük sorun olarak "Terör" dedi. PKK ve İŞİD’in yanı sıra "FETÖ/PYD" de ciddi bir tehdit olarak görülüyor.
2015 yılında yüzde 39 oranında en önemli sorun olan "terör", bu yıl yüzde 35’lik oranla ülke gündeminin en önemli sorunu olarak, yine birinci sırada yer aldı. 2015 yılında sadece yüzde 1,3’lük bir kesimin sorun diye nitelendirdiği FETÖ ise, 2016 yılında radikal bir artışla yüzde 25,2 oranına yükselerek ülkenin en önemli ikinci sorunu haline geldi.
Yüzde 71 "ekonomik kriz" var diyor
Halkın en önemli üçüncü sorunu yüzde 10,5 oranıyla işsizlik oldu. Dördüncü sırada gelen hayat pahalılığının ise geçen yılın yüzde 5,1’lik oranının yaklaşık iki katına çıkarak yüzde 9,8’e yükseldiği gözlendi.
Araştırmaya katılanların yüzde 71,7’si ise Türkiye’de ekonomik kriz olduğunu düşünüyor. AKP seçmenin de yüzde 60'ı kriz olduğunu belirtti.
Referandumda kararsızlar 24,8
Ülkenin yönetim tarzı olarak üniter devlet isteyenlerin oranı geçtiğimiz yıla göre yüzde 16,2 düşerek yüzde 52,7’ye gerilerken, Başkanlık Sistemi’ni isteyenlerin oranı yüzde 22,1’den yüzde 32,5’e yükseldi.
2016 yılında gündeme gelen Partili Cumhurbaşkanlığı’nı isteme oranı ise yüzde 10,5 olarak gözlendi. Böylece Başkanlık veya Partili Cumhurbaşkanlığı alternatiflerini destekleyenlerin toplam oranı yüzde 43 olarak tespit edildi.
"Bugün anayasa değişikliği referandumu yapılsa, yanıtınız ne olur" sorusuna yüzde 34,1 evet, yüzde 35,4 hayır, yüzde 24,8 kararsız yanıtını verdi.
“Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı’nın siyasi konularda taraf olmasını onaylıyor musunuz?” sorusuna yüzde 55 “Hayır” yanıtını verdi. Bu soruya geçen yıl “Hayır” diyenlerin oranı yüzde 75,4 idi.
PKK ile mücadelede başarı yüzde 35
Geçtiğimiz yıl vatandaşa göre "terö"r sorununun çözümü için en etkin yolun yüzde 31,6 ile askeri yöntemler olduğu ortaya konmuştu. Bu yıl bu oranın yüzde 34,6’ya yükseldiği gözlemlendi. Siyasi yöntemlerde oran küçük bir artış göstererek yüzde 30,9’dan yüzde 31,9’a çıktı.
Hükümetin PKK ile mücadele performansının da sorgulandığı araştırmada 2015 yılında katılımcıların yüzde 28’inin hükümeti PKK ile mücadele konusunda başarılı bulduğu ortaya çıkmıştı. Bu yıl bu oran yüzde 35,6’ya yükseldi.
10 kişiden altısı "FETÖ hala tehdit" diyor
Hükümetin en başarılı performans gösterdiği alan ise yüzde 45,8’lik oranla FETÖ ile mücadele oldu. Kamuoyunun yarısı FETÖ’nün siyasi uzantıları olduğu konusunda hemfikirken, her 10 kişiden 6’sı ise FETÖ’nün halen bir tehdit oluşturduğunu düşünüyor. FETÖ ile mücadele yöntemleri toplumun yüzde 71,4’ü tarafından onaylanıyor. 1 yıl içinde yeniden bir darbe girişimi olması ihtimali yüzde 57,3’ün "Hayır" cevabı verdiği gözlemleniyor.
Öte yandan araştırma sonuçlarına göre halkın Türkiye’nin bölünme tehlikesi altında olduğunu düşünme oranında geçen yıla göre bir düşüş gözlendi. Buna göre “Sizce Türkiye bölünme tehlikesi altında mı?” sorusuna katılımcıların yüzde 37,5’i “Evet” cevabı verdi. 2015 yılında bu oran yüzde 54,2 olarak gerçekleşmişti.
IŞİD’in Türkiye için tehdit oluşturduğu algısı 2015 yılında yüzde 78, 2016 yılında ise yüzde 76,1 olarak belirtildi.
Kürt sorunu
Araştırmaya göre halkın Kürt sorunu konusunda hükümetin icraatlarını başarılı bulma oranı geçen yıl yüzde 29,9'ken bu yıl yüzde 33,8 oldu. Hükümetin Kürt sorununa yaklaşımını başarısız bulanların oranında ise düşüş gözlendi. Geçen yıl bu oran yüzde 40 olurken bu yıl yüzde 31’e geriledi.
Basına sınırlamayı yüzde 44 doğru bulmuyor
15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlardan sonra Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesini destekleyenlerin oranı yüzde 59,8. “Mevcut OHAL süresinin uzatılması gerektiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna “Hayır” yanıtını verenlerin oranı yüzde 48,5. OHAL kapsamında basına getirilen sınırlamalar kamuoyunun yüzde 41,7’si tarafından onaylanırken, yüzde 44’ü tarafından doğru bulunmuyor.
Çözüm süreci, tutuklamalar
Çözüm sürecinin yeniden başlamasını isteyenlerin oranı geçen yıl yüzde 53 iken, bu yıl yüzde 31,4 olarak olarak gerçekleşti. HDP’lilerin ise yüzde 75,4 gibi yüksek bir oranla çözüm sürecinin yeniden başlamasını istedikleri gözlemlendi. Son dönemde gerçekleşen HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasına Türk kökenliler yüzde 64,4 oranında onay verirken, Kürt kökenliler yüzde 66,6 oranında karşı çıktılar.
Orduya güven düştü
Vatandaş yüzde 49,4’lük oran ile en çok Cumhurbaşkanlığı kurumuna güvendiğini belirtti. Kamuoyunda ilk kez ordunun güvenilirliği düşüş gösterdi. Geçen yıl yüzde 62,4’lük oran ile vatandaşın en güvendiği kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bu yıl polis teşkilatıyla birlikte en güvenilir ikinci kurum oldu. Ordu ve polis teşkilatına olan güvenin oranı eşit gerçekleşti: yüzde 47,4.
En az güvenilen kurum ise yüzde 15,1 ile medya oldu. Geçen yıl yüzde 40’lık orana sahip YÖK/ÖSYM ise radikal bir düşüşle yüzde 22,1’de kaldı.
Halkın AB’yi destekleme oranı 2015’te yüzde 65,1 iken bu yıl yüzde 45,7’ye geriledi.
Rusya'ya güvensizlik İsrail'e geri döndü
2011’den bu yana araştırmada Türkiye için en büyük tehlike oluşturan ülke İsrail iken, geçen yıl Rusya Federasyonu yüzde 64,7 ile en tehlikeli ülke çıkmıştı. Bu yıl yüzde 73,3’lük oran ile İsrail en tehlikeli ülke olarak görülürken, ABD ve Suriye ikinci ile üçüncü sıralarda yer aldı. (NV)