Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin grup toplantısında Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu milletvekillerinin tutuklanmasının ardından Meclis çalışmalarına katılmama kararını kaldırdı.
Bilgen, "Ne sizin hesap ettiğiniz gibi burayı size terk edeceğiz, ne de burada oynanan oyunun figüranı olacağız! Ne bu deveyi güdeceğiz, ne bu diyardan gideceğiz. Halkın sözü her şeyden değerlidir. Nihai karar için halkımızla toplantılarımızı sürdüreceğiz. Şimdilik burada olacağız! Siz istemeseniz de" dedi.
"Pervin Buldan'a oturumu yönettirmediler"
Bilgen'in konuşmasından satır başları şöyle:
* 40. maddede hükümlü ve tutuklularla milletvekillerinin nasıl görüşüleceği yazıyor. Bu yönetmeliğine Adalet Bakanı uymayacaksa; hala cezaevleri ile ilgili takdir yetkisinin olduğunu düşünüp bu keyfiliğe, bu hukuksuzluğa devam edecekse söyleyecek söz yok.
* Dün bir gece yarısı darbesiyle karşı karşıya kaldık. Meclis Başkan vekilinin, rutin bir şekilde bu hafta Genel Kurulu yönetmesi gereken ismin Pervin Buldan’ın, oturumu yönetmemesi için Meclis Başkanı yazılı bir talimat gönderiyor.
* İstismar yasasının meclis gündeminden şimdilik çıkarılması yeterli değil ama sevindirici. Türkiye kadınlara çok şey borçlu. Yöntem ülkenin ayıbı ve onur kırıcı olsa da kadınların bize öğrettiği gibi biliyoruz ki tüm kazanımlar toplumsal mücadelenin başarısıdır.
"Büyümek istiyorsanız Kürtlerle barışacaksınız"
* “Ya büyürsünüz ya küçülürsünüz” diye korkutanlara söylemek istiyoruz. Büyümek istiyorsanız, Kürtlerle barışacaksınız. Küçülmek istemiyorsanız, yine Kürtlerle barışacaksınız. Başka çareniz yok. Öyle ki Nusra’yla ittifakı bile içinize sindirebiliyorunuz ama kendi içinizdeki Kürtlerle ve komşu ülkelerdeki Kürtlerle ittifakı içinize sindiremiyorsunuz. Bu mantıkla giderseniz, bu işin sonu BM komisyonlarında ve hatta ABD mahkemelerinde teröre destek vermekten ötürü canınız çok yanacak.
* Bakanlar ABD’ye giden Gülen’i değil Rıza Sarraf’ı istiyorlar. Gülen’e niyet edip uçağa biniyor, ABD’de indikten sonra Rıza’yı istiyorlar. Çünkü biliyorlar Gülen burada konuşursa, Rıza orada konuşursa sorun olacak.
"8 kişiyle anayasa olmaz"
* 80 milyonun kaderi 8 kişiyle belirleniyorsa ona anayasa denilmez. Sana-yasa olur ama anayasa olmaz o. Anayasa toplumsal sözleşmedir. Toplumla yapılır. Birlikte yaşamanın sözleşmesidir. Onun derdi kendine anayasa yapmak. Fiili statüyü resmiyete kavuşturmak için MHP de ona destek olmanın telaşında.
"CHP de pazarlığa giriyor"
* Meclis’te partimiz yok sayılarak anayasada yapılması istenirken buna net tepki koymayan CHP de şimdi pazarlığa girmeye çalışıyor. Eş başkanlarımız ve milletvekillerimizin dokunulmazlıkları kaldırılırken nasıl 3 parti birlikte evet dediniz, yine aynı ayıba ortak olmak istiyorsunuz.
HDP, 6 Kasım'da Eş Genel Başkanları ve yedi milletvekilinin tutuklanmasının ardından Meclis çalışmalarına katılmama kararı almıştı.
Aralarında yazar, akademisyen, aktivist, gazeteci ve sanatçıların bulunduğu 61 kişi, Meclis çalışmalarını durdurma kararı alan HDP'ye “Meclis’e dön” çağrısı yapmıştı.
Fotoğraf: Ahmet İzgi - Ankara/AA