Haberin İngilizcesi için tıklayın.
Greenpeace, "Yutmayız!" isimli kampanyasıyla sağlık ve ekolojiyi tehdit eden ve hayvan eziyetine dönüşen tavukçuluk endüstrisinden üretim zincirini 2020’ye kadar değiştirmesini talep ediyor.
Greenpeace, Cezayir Toplantı Salonu’nda yaptığı toplantıyla “Dünyayı Tüketmek” raporunu “Bile Bile Lades: Endüstriyel Tavukçuluk İçin Yolun Sonu” başlıklı bir panelle tanıttı.
Panele ZMO İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, Çiftçi-SEN Genel Başkanı Abdullah Aysu ve İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nden Dr. Yavuz Dizdar katıldı.
1 kilo alsın diye 4 ton su harcanıyor
Greenpeace raporundan öne çıkan bulgular şöyle:
* 42 günlükken en fazla 435 gram olması gereken tavuk, şimdi verilen antibiyotikler yüzünden 2.5 kilogram oldu.
* Bir tavuk bir kilo alabilsin diye atmosfere 2.35 kg karbondioksit salınıyor, 4 ton su harcanıyor.
* Dünyadaki sera gazı salımınının yüzde 18’i hayvancılık, yüzde 8’i tavukçuluktan kaynaklanıyor.
* Dünyadaki ekilebilir alanın 3’te 1’i hayvancılık için kullanılıyor. Yağmur ormanlarının 5’te 1’i yem üretmek için yok edildi.
* Türkiye’de 1 yılda 1 milyar tavuk kesiliyor. 20 yılda tavuk üretimi beş kat arttı. Türkiye’de dünya ortalamasının 1.5 katı tavuk tüketiyor.
* 1 metrekarede 18 tavuk, hiç güneş görmeden yaşamak zorunda kalıyor.
Greenpeace Akdeniz Tarım ve Gıda Kampanya Sorumlusu Tarık Nejat Dinç, bir avuç küresel şirketin egemenliğindeki hayvancılık endüstrisinin sofralarımıza GDO’lu yemlere boğulmuş plastik yiyecekler dayattığına dikkat çekti.
Tavuk yemeği 2 saatte pişer
Dr. Yavuz Dizdar, tavukçuluk endüstrisinde kullanılan antibiyotiklere dikkat çekerek gerçek tavuğun 20 dakikada değil, 2 saatte piştiğini söyledi.
“Tavuk endüstrisinde antibiyotikler civcivlerin hızlı büyütülmesinde anahtar rol oynuyorlar. Antibiyotiklerin koruma amacı kisvesi altında kullanılıyor olması hayvanın dokusundaki kalıntı riskini ortadan kaldırmıyor. 2015 yılında yapılan araştırmalar antibiyotiklerin bilinenin aksine, yapısal proteinlerin senteziyle de etkileştiğini göstermiştir. Bunun tüketiciye en belirgin yansımalarından biri hayvanın 20 dakikada dağılacak kadar çabuk pişmesidir. Gerçek tavuk 2 saatten önce pişmez.”
Dışkı gübre değil, zehir oluyor
Abdullah Aysu, endüstriyel düzenin döngüsünün kırıldığına dikkat çekti.
“Bu döngüde birinin çıktısı bir diğerinin girdisi olarak kullanılır. Ancak endüstriyel düzen bunları birbirinden kopardı. Döngü kırılınca kimyasallara yöneliniyor. Tavukların dışkısı gübre olacakken zehirli atık haline dönüşüyor.”
Sektör Türkiye’yi GDO’ya boğuyor
Ahmet Atalık ise tavukçuluk sektörünün GDO’lu soya bağımlılığına dikkat çekerek şu anda tavukçuluk sektörünün 24 tane yeni GDO çeşidinin ithalat izin başvurusunun bakanlıkta değerlendirildiğini hatırlattı.
“Türkiye 2014 yılında hayvan yemi yapmak için yaklaşık 1,5 milyar dolarlık GDO’lu soya ürünü ithal etti. Öte yandan Türkiye son 15 yılda 26 milyon dönüm tarım arasizi kaybetti. Oysa bu kaybedilen alanın sadece 6 milyon dönümü mısır ve soya üretimine ayrılsa, hayvancılık sektörünün yurtdışından GDO’lu soya ve mısır ithalatı yapmasına ihtiyaç kalmayacak.” (NV)
Greenpeace'in tavuk şirketlerinden talepleri: 1) Polifilatikler dahil olmak üzere, tavukların hızlı büyümesine yönelik her türlü antibiyotik ve antimikrobiyallerin kullanımını istisna olmaksızın, hemen bırak! |
Haberin infografiği için tıklayın.