Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
İstanbul Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Rusya ile Türkiye arasında yaşanan kriz sürecinde Akkuyu Nükleer Santralının akıbeti değerlendirildi.
Rusya uçağının düşürülmesiyle başlayan kriz sonrasında Mersin'de kurulması planlanan ve Türkiye'nin ilk nükleer satrali olacak Akkuyu Nükleer Santrali'nin de akıbeti belirsiz bir hal aldı.
Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde yapılan toplantıda gazeteci Filiz Yavuz, basın açıklamasını kucağında bebeği Deniz’le birlikte okudu.
Yavuz, Rus uçağının düşürülmesiyle Rusya ile ilişkiler bozulunca, dışa bağımlılığı azaltacağı iddia edilen Akkuyu nükleer santralinin inşaattan yakıta, her aşamada dışa bağımlı olduğunun açıkça görüldüğünü belirtti.
Türkiye ve Rusya’nın, nükleer santral anlaşmasının uluslararası tahkime götürülmesinden ve tazminat ödemekten korktuğu için her şey yolundaymış gibi davrandığını belirten Yavuz, bu siyasi kriz ortamında nükleer santral gibi en az 60 yıl herhangi bir projenin yapılamayacağını ifade etti.
15 yıllık elektrik alım garantisi
“Akkuyu için yapılan uluslararası anlaşma, santralin inşaatından işletmesine kadar tüm süreçte Rus devlet şirketini yetkili kılıyor. Yine aynı anlaşma gereği, Türkiye ihtiyacı olmasa bile santralden üretilen elektrik için, Rus devlet şirketlerinin sahip olduğu Akkuyu Nükleer A.Ş.’ye verilen 15 yıllık alım garantisi sonucu ödeme yapmak zorunda.
“Benzer bir anlaşma da Sinop’ta kurulmak istenen nükleer santral için Fransız ve Japon firmalarla yapıldı. Tüm bunlar, nükleer enerjinin söylenenin aksine dışa bağımlı bir enerji kaynağı olduğunun kanıtı.
AKP santrallerden vazgeçmeli
“Enerjide bağımsızlık, inşaatından mühendisine, yakıtından işletmesine kadar her yönüyle dışa bağımlı olan nükleer santrallerle değil, eldeki enerjiyi daha tasarruflu ve akıllı kullanmakla, küçük ölçekli, doğaya zarar vermeyen ve halkın onay verdiği yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmekle sağlanabilir. Böylece topraklarımızın kirlenmesinin, havamızın ve suyumuzun zehirlenmesinin önüne geçilebilir ve tüm canlıların geleceği korunabilir.
“AKP hükümetini, nükleer santral projelerinin hepsinden bir an önce vazgeçmeye ve birincil anayasal hakkımız olan yaşam hakkını korumaya davet ederiz.” (NV)