HDP ve CHP liderleri, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ait TIR’larla ilgili yaptıkları haberler sebebiyle tutuklanmasına tepki gösterdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yazılı açıklama yaptı.
HDP: Erdoğan bedel ödetmek için tutuklamayı dayattı
HDP açıklamasında tutuklamayı en sert biçimde kınayarak “Atılan bu adım Türkiye’deki bazı gerçeklerin bir kez daha görülmesine yol açmıştır” dendi.
“Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü, halkın haber alma ve basın özgürlüğü her gün ayaklar altına alınmakta ve çiğnenmektedir. Evrensel ve demokratik hiçbir ölçü geçerli değildir.
"Adalet mekanizması iktidarın ve Saray’ın denetimi altında davranmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan haberin bedelini ödetmek için tutuklatmayı dayatmıştır.
“Yıllardır El Kaide türevi El Nusra, IŞİD ve Ahrar ul Şam gibi örgütlere maddi ve manevi yardım yapanlar, lojistik destek sağlayanlar, silah ve para yardımında bulunanlar, bu konuların konuşulmasını yasaklamak için çabalamaktadır. Ancak bu çabalar hem uluslararası hem de bağımsız ve tarafsız ulusal hukuk önünde hesap vermeyi engelleyemeyecektir.
“Günün ve dönemin gereği, demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük mücadelesinde her vicdan sahibi yurttaşın birlikte hareket etmesi, nerede ve hangi şekilde olursa olsun baskı ve zulme karşı durmasıdır.”
CHP: Kaçak sarayın talimatıyla alıkoymadır
CHP’nin açıklamasında bugünün demokrasi ve basın özgürlüğü için kara bir gün olduğu belirtildi.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin değil, 'Erdoğan Diktatörlüğü'nün savcısı olmayı tercih eden bir sözde hukukçunun talebiyle mahkemeye sevk edilen Dündar ve Gül, aynı zihniyetin koruyucusu ve kollayıcısı bir sözde hâkimin kararıyla tutuklandı.
"Dündar ve Gül'ün 'MİT Tırları Soruşturması' olarak adlandırılan soruşturma kapsamında tutuklandığı bugün, demokrasimizin ve basın özgürlüğünün kara günüdür. Bu karar hukuku değil Kaçak Saray'da oturan kişinin talimatıyla alınmış kanunsuz bir alıkoymadır.
"Basın Kanunu'nun açık hükümlerine göre mahkeme konusu bile olmayacak bir dosyadan, tamamen ilgisiz konumdaki cumhurbaşkanlığı makamının şikayet dilekçesiyle bir dava uydurulmuştur. MİT tırlarıyla ilgili gerçekler, bir sene müddetçe hükümet gazeteleri dahil her yerde tefrika edilmişken, Dündar ve Gül yazınca 'Devlet Sırrı' olarak ilan edilmiş ve casusluk suçlamasıyla iki gazeteci tutuklanmıştır. Çalışanları, FETÖ örgütü olarak nitelendirilen cemaat tarafından defalarca eziyete uğratılan ve hatta hapse atılan Cumhuriyet Gazetesi'nin kurumsal olarak en öndeki iki çalışanı, bu örgüte yardım/ yataklıkla suçlanarak kamuoyunun zekasıyla alay edilmiştir.
"Basın tarihimizin en ahlaksız ve vicdansız kararlarından biri olarak tarihe geçecek olan bu karar, tüm ortakları için utanç vesikası olacaktır. Ancak bugün, Türkiye'nin demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yeni bir başlangıcın da müjdecisidir. Çünkü alınan bu karar, Erdoğan ve ekibinin korkularının tescilidir. Sevgili Can ve Erdem Sizleri tanıyor olmaktan gurur duyuyorum." (NV)