Halkların Demokratik Partisi (HDP) İmralı Heyeti, genel seçimin ardından yaptığı açıklamada çatışma ortamının sona erdirilerek çözüm sürecinin devam ettirilmesi talep edildi.
Açıklamada, gidişatın kaosa ilerlediği, bundan dönmenin zor olmadığı hatta geçmişe göre toplumsallaşan süreç üzerinden okunursa çok daha kolay olduğu belirtilerek Öcalan ile görüşülmesi gerektiği ifade edildi.
Yapılan açıklamada, HDP’ye yönelik demokratik siyasete alanını bitirmeye yönelik Diyarbakır, Suruç, Ankara patlaması, HDP bürolarına yönelik saldırılar, Rojava’da PYD’nin direnişinin itibarsızlaştırılması hatırlatıldı.
Kaosun eşiğinden dönülmeli
Açıklamada, Dolmabahçe mutabakatın reddi, Abdullah Öcalan’a yönelik yedi aydır süren tecrit hatırlatılarak AKP hükümeti uyarıldı.
"Hala bu faturanın ağırlaşmasının önüne geçmek, ödenmez maliyetli bir kaosun eşiğinden geri dönmek için bir yol bulunması gerektiği kanaatindeyiz. Bu yolun hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın sorumsuz açıklamaları ve savaşı dayatan politikalarından değil, onurlu ve eşit koşullarda olması gereken bir müzakereden geçmesi gerektiğini, sağduyu sahibi kamuoyu da ifade etmektedir. Bunun için hükümet ve devlet iradesinin savaş uçaklarının sorti sayılarına değil, Dolmabahçe Mutabakatının demokrasi sayfalarına geri dönmesi gerektiğini belirtmek isteriz.
40 yıldır denenen yöntemlerle değil
"Aynı şekilde 30 yıldır anlamsız ve saçma bir şekilde yapılmak istendiği gibi, son gerillanın imhasına kadar ellerin tetiğe götürülmesi değil, o gerillanın baş müzakereci olarak iradesini teslim ettiği Sn Öcalan’ın uzatılmış barış eline götürülmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isteriz. Bunun için teslim olma-teslim alma denklemi gibi 40 yıldır denenmiş ve acı faturaları çoğaltmaktan başka bir sonuç üretmemiş buyurgan bir kibir yerine, onurlu bir kucaklaşma üzerinden, insani ve sorumlu bir duruşun bile pek çok şeyi değiştirebileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Anahtar Öcalan'ın çalışma masasında
“Gidilen bu yolun çıkışı kaos ve çatışmadır; acı, kan ve gözyaşıdır. Bu yoldan bir an önce dönmek tüm ülkemizin ve halklarımızın hayrınadır. Bu yoldan dönme iradesi gösterilirse, ülkemiz ve tüm bölgemiz için yeni bir kapının aralanması imkânı zor değil, hatta geçmişe göre toplumsallaşan süreç üzerinden okunursa çok daha kolaydır. Barışın kapısını aralayacak anahtar İmralı’da, Sn Öcalan’ın çalışma masasının üzerinde durmaktadır. O anahtara Tecrit ile değil, ancak ciddiyet, sorumluluk ve saygıyla ulaşılabileceği unutulmamalıdır.
"Yakın tarihimiz göstermiştir ki, devletin dayatacağı savaş, karşısında halkın geliştireceği direnişi yaratır. Halkın direnişi karşısında, devletin dayattığı savaşlar ise tarihte binlerce örnekte görüldüğü gibi er ya da geç kaybetmeye tartışmasız bir şekilde mahkûmdur. Halkıyla çatışan devlet değil, halkıyla barışan devlet demokratikleşebilir, tarihe yön verebilir düşüncesiyle uyarılarımızın dikkate alınması temennisini yineliyoruz." (NV)