Rum Vakıflar Derneği (RUMVADER), iki yıldır sürdürdüğü "Azınlık vatandaşları = Eşit vatandaşlar" projesini dün Anayasa ve Azınlıklar paneliyle bitirdi.
Cezayir Toplantı Salonu'nda yapılan toplantıya proje sorumlusu Laki Vingas’ın moderatörlüğündeki panelde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Avrupa Konseyi Vedenik Komisyonu üyesi aynı zamanda AKP MYK üyesi Osman Can, gazetesi Mustafa Akyol, Atina Pantion Üniversitesi’nden ombudsman Lambros Balatsiotis katıldı.
Panelde RUMVADER’in yaklaşık iki yıldır Avrupa Birliği desteğiyle sürdürdüğü "Azınlık vatandaşları = Eşit vatandaşlar" projesi kapsamında yapılan çalışmalar hakkında verildi.
Laki Vingas, yeni anayasa konusunda yaşanan tartışmaları ve azınlık kurumları olarak ortak taleplerini açıkladıklarını hatırlatarak azınlık kavramının yarattığı sıkıntılara dikkat çekti.
“Şu anda iklim farklı ama yeni anayasa konusunda tartışmalar devam ediyor. Acaba Osmanlı'da olduğu gibi korunması gereken bir azınlık mı olacağız yoksa eşit yurttaşlar mı olacağız” diye sordu.
Can: Fiilen eşit anaysa şart
Osman Can, 100 yıllık merkeziyetçi, hiyerarşik anayasa pratiğinin neden olduğu hasarlar ve problemlere dikkat çekerek şöyle dedi:
“AKP döneminde azınlıklara yönelik baskılar azaldı. Ancak baskıların kalkması yeterli değil ve özgürlük anlamına gelmez. Farklılıkların siyasal düzeyde tanımlanması şart. Her türlü farklılığın Osmanlı dönemindeki gibi İslami çerçeveden değil, fiilen eşit şekilde siyasal sürecin parçası olması gerekiyor.
"Yani onay veren değil, karar veren yere gelmeleri gerekiyor. Katılımcı, ademi merkeziyetçi, özgürlükçü bir anayasa ile toplum sözleşmesi yazılmalı. Anayasa tartışmaları sadece başknalık sistemiyle gündeme geliyor. Anayasanın içine sadece bir başkanlık sistemi koyarsanız sorunları çözmüş olmazsınız."
Akyol: Azınlık meselesinde geriye düşülmez
Mustafa Akyol ise AKP iktidarının ilk döneminde AB etkisiyle de yeni Türkiye söyleminin başarılı olduğunu ancak şu anda katılımcı, çoğulcu bir anayasa yazılabileceğine dair inancı olmadığını belirtti.
“Ancak AKP gayrimüslimler meselesinde eski Türkiye’nin gerisine düşmez. Yani gayrimüslimleri Aleviler gibi bir sorun olarak görmüyor, nüfuslarının da az olmasının etkisi var. Ancak Ruhban okulunun açılmaması vb gibi politikalardan vazgeçmeli, bunu ileride lazım olur diye elinde bir koz olarak tutmamalı. Bunun dışında söylem anlamında gayrimüslimler için endişe verici bir durum var. Özellikle Yahudilere karşı AKP’ye yakın medya antisemitizm mevcut. İktidar da buna karşı ciddi bir tepki koymuyor."
Balatsiotis: Her ülke kendi reçetesini bulmalı
Lambros Balatsiotis de Yunanistan ve Avrupa’da azınlıklara dönük politikaları anlattı. Yunanistan’ın da azınlıklara dönük politikalarında uzun yıllar ciddi sıkıntılar olduğunu, vatandaşlık kanununda yakın zamanda iyileştirici düzenlemelerin olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği’nin azınlıklar konusunda her ülkeye uygun bir reçetesinin olmadığını belirten Balatsiotis, her ülkenin bu konuda kendi çözümlerini üretmesi gerektiğini söyledi. (NV)